Askerlik muayenesi için Sacramento Hastanesi'ne başvurmamı isteyen bir mektup aldım. Çürüğe çıkardılar beni. Astımım vardı. Bronşitlerim iltihaplıydı. Gerekli bilgileri halk kütüphanesinden aldığım kitaptan edindim. Astım öldürücü müydü? Olabilirdi. Olsun. Dostoyevski'nin sarası vardı, benim astımım. İyi yazmak için vahim bir hastalık elzemdi. Ölümle baş etmenin tek yolu.
Çarşıya yürürken babamla gurur duyuyor, içten içe gülüyordum. Ölebilirdi, ama ne çıkardı? Dostoyevski ölmüştü, ama yüreğimde yaşıyordu hâlâ.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
Katil ya da barmen ya da yazar, ne olduğunun önemi yoktu; kaderi hepimizin ortak kaderi, onun sonu benim sonumdu; ve bu gece, pencereleri kararmış bu kentte onun ve benim gibi milyonlarca insan vardı; ölmekte olan çimen yaprakları kadar ayırt edilemez milyonlarca insan. Yaşamak yeterince zor, ölmekse büyük işti.
Sayfa 114Kitabı okudu
İçimdeki zavallılık hissi kayboldu birden. Hayat sürüyordu, daktilo vardı, kağıt vardı, onları görmek için göz vardı, onlara hayat verecek düşünceler vardı.
Gözlerimiz buluştu, gülümsedi; bakmak istiyorsan bak, yapabileceğim bir şey yok, ama yüzüne bir tokat yerleştirmeyi isterdim doğrusu, diyen bir gülümseme.
Evet seyirciydim. Hayat bir sahnedir. İşte sana bir dram dostum Franklin, eski dost, eski çorap; erkeklerin yüreğinde yatan dram bütün çıplaklığıyla.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.