Francis Petrel 20 yaşında iken ailesi tarafından zorla akıl hastanesine yatırılır. Şizofreni tanısı alan Francis burda samimi arkadaşlıklar kurar. Fakat bir gün akıl hastanesi bir cinayet mahaline dönüşür. Hemşire stajerlerden biri feci bir şekilde öldürülür. Olay ile geçmişte bir bağlantısı bulunan savcı Lucy, cinayeti araştırmak için akıl hastanesine gelir. Delilerin içindeki bu zeki ve cani adamı bulmak sandıkları kadar kolay olmaz. Francis cinayetin çözülmesi adına büyük adımlar atar. Ve yıllar sonra, evinin duvarlarına yaşadıklarını yazmaya başlar.
Kitapta soru işaretleri bence tamamen çözülmedi. Bu hikayeye bu kadar sıradanlık getirmek başarısızlık olmuş. Çünkü hikaye öyle yerlere gidip bağlanabilirdi ki, heyecanım yarım kalmış oldu. 544 sayfa olan bir kitap, tamamen gereksiz detaylar, cinayetten bağımsız şeyler sunarak uzatılmış.
John Katzenbach öyle bir yazar ki; yazdığı her kitap sürüklüyor, geriyor, meraklarda bırakıyor, bitirdiğiniz zaman; vay be dedirttiriyor ;)
Önsezi’ yi de okursanız aynı duygular ile aydı düşünceleri paylaşmış oluruz ;)
Sonu gerçekten etkileyiciydi ve de başı. Diğer kısımlardaki "laf kalabalığı" yani gereksiz detaylar konunun güzelliğini çok perdelemiş bence.
Betimlemeler, betimlemeler..
Bazı bölümler de betimlemelerin fazla olması iyi bir etki yaratmışken bazı yerlerde sıkılmama sebep oldu. Kimi zaman okurken "sadece kitap uzun olsun diye bu kadar detaya girilmiş" diye düşündüm.
Mesela bir eyaleti anlatırken ya da kitabın en başlarında "toplumsal güvenlik sorununu" okuyucuya net bir şekilde anlatabimek,en azından kurguyu hayal edebilmek adında verilen detayları okurken hiç sıkılmadım. Fakat cezaevini gezerken ya da bir bölümde Jeffrey'nin bir eyalette uzun uzun sokakları gezmesi anlatılması çok sıkıcıydı. Okumadan atladığım pek çok satır oldu.
Yazarın alışık olduğumuz akıcı ve yalın dili, teknik cümlelerin bile anlaşılır olmasını sağlamış. Konuyu beğendim ama işleniş şeklinin zayıf olması nedeniyle fazlasıyla basit kalmış.
Bitsin artık diye okuduğum bir kitap oldu. Yazarın tüm kitaplarını okumuş bir okur olarak bu beni hayli üzdü.
Çok hevesli başlamayın derim 10/6
Yazar ,ilmek ilmek dokuduğu hikayede okuru ters köşelerde bırakıp ,sonrada gel buraya diyip öyle güzel toparlıyor ve seni hikayeye öyle çekiyor ki …Bu yazarı neden daha önce keşfetmedim dedim