Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
"Ahmet Hamdi Tanpınar'la Zaman'a Doğru.."
Daha önce hiç gitmediğiniz bir şehire gittiğinizi düşünün. Orada yaklaşık 5-6 saat gezme fırsatınız var. Yani 3-4 yere rahatlıkla gidebilirsiniz. En sona, gidilebilecek en güzel yeri mi bırakırsınız yoksa diğerlerine nazaran biraz daha gölgede kalmış yeri mi? Bu soru her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de güzel olan bence en sona
Susam ve zambaklar Ruskin'in 1864 yılında yaptığı konuşmasından derlenen yazılardan oluşuyor. "Susam" bölümünde, mevki kazanma kaygısı olmadan tamamen gelişmek, değişmek ve nitelikli insan olabilmek için okumanın önemine değiniyor. Nitelikli kitaplar okumanın önemine vurgu yapan yazar, kitaplara karşı bakış açısıyla beni kendine hayran bıraktı. İkinci bölümde "Zambak" yani kadınlardan bahsediyor. İsmini ve kendisini çok nahif bulduğum bu bölümde Ruskin, kadının gücü ve potansiyelini bizlere hatırlatıyor. Toplumun insanlara yüklediği görevler, kadın erkek ilişkileri ve farklılıkları gibi önemli konulara çağının ilerisinde yorumlar yapan yazarın, özellikle kadınlar hakkındaki düşünceriyle beni çok etkilediğini söyleyebilirim. Kitabı, Marcel Proust'un "Okuma Üzerine" isimli 48 sayfalık önsözüyle birlikte okumanızı, Ruskin'in etkileyici bakış açısı ve geniş ufkuyla tanımanızı tavsiye ederim.
Kitabı okumaya başlamadan bu yazdıklarımı okuyup kitapla öyle tanışacaklar okuyucular için, kitap içerisindeki şu bilgiyi paylaşmak istedim. Yazarın Türk eşyalarına, imgelerine vakıf bir havası var ve bazı yerlerde buna atıflarda bulunuyor. Türk Halısı, Türk Kahvesi gibi… Hele türk kahvesini sevmesi, kendisine türk kahvesi pişirmesi ve türk
“Açıl susam açıl” işte kitabın adı. Buradan esinlenmiş. Ancak önce yazarı tanıyalım...”Susam ve Zambaklar” yazar John Ruskin tarafından yazılmış. Palet yayınlarından çıkmış, 101 sayfalık kitap 1800-1900 yılaları arasını düşündüğümüzde eşsiz bir uyandırma servisi gibi... John Ruskin her yazısında farklı bir uslüp kullanmış. Makale, tiyatro, hikaye, hatta peri masalı bile yazmış. Uslüpteki bu renklilik hayatına da yansımış. Yazar, ressam, heykeltraş, müzisyen, ve şair aslında her Renkli kişilik bir üslup olmuş diyebiliriz. Ruskin muheteşem bir savunmacı... ressam Tümer’i eleştirenlere karşı Tumeri savunan 5 cilt eser yazmış. Mimar Raffeello’yu eleştirenlere karşı yazılar yazmış hemde akımın en büyük savunucusu olmuş gelelim kitaba... İlerlemenin iki ayağı vardır. Birincisi nitelikli kitap ve nitelikli okuma., ikincisi toplumsal ya da aile içinde kadının önemi’ “ Açıl susam asıl” derken zenginliğe açılan kapı misali susam bilgiye açılan kitabı temsil ediyor. Zambaklar ise zehirli ve güzel olan kadınları temsilen.. kitabı okuyunca 19. Yy için düşünürsek kadınların ne kadar önlemli olduğunu çok güzel anlatmış ki bu bir sosyal bir başkaldırıdır.
Kitapsız bir dünya bireysel bir tekrardan kısır döngüden ibarettir.
Hakiki bilgi akla gelen ilk fikir değil, disipline sevk dilmiş sınanmış bilgidir.
Açıl susam açıl deyip, mağaraların karanlık kapısını değil, aydınlığa giden yolların kapısını açın.. KİTAPLARLA.
Grigoriy Petrov tarafından yazılan bu eser, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye çevrildi. Mustafa Kemal bu kitabı okuduğunda orada geçen mücadeleye hayran kalmış ve bu güzide eserin okul müfredatlarında yer almasını istemiştir.
Bu kitap yoksulluğu, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, azimli aydın insanların
Poyo
Tony ve John bir baskın sırasında keşfettikleri gizli bir meyvenin peşinden Pasifik'teki bir adaya yönlendirir. Adada hem aşkı Amelia'ı kurtaracaktır hem de gizemi çözerken güzel bir macera bizleri bekliyor.
En çok güldüğüm sahneler, John ve Tony'in diyalogları, Tony'nin John'u idare ediş tarzı ve horoz tabii ki. Her bölümde yeni karakterler çıkması ve Tony'nin ailesinin bir üyesi ile tanışmak gerçekten çok keyifli.
