Yazarımız diyor ki: “Bir film düşün. İlk sahne sıradan bir olayla başlar. Film ilerledikçe gelişmelere inanamazsın. Dehşete kapılırsın. Film biter. Etkisinden kurtulamazsın. Korkarsın.”
Bende diyorum ki: “Filmin size tanıdık olduğunu ve gerileceğinizi, korkacağınızı bilmenize rağmen Pandora’nın kutusunu aralama dürtüsünün size hâkim geldiğini
"Tanrı her şeydir, Thomas. Doğadaki bir şeye baktığında Tanrı'nın bir yansımasını görürsün. Bizler de doğanın bir parçası olduğumuza göre biz de Tanrı'yız. Anlıyor musun?"
Feng Yang demiş ki; ‘Yanlış yola sevk edildiğinde ve şüphelerle doluyken bin kitap bile sana yetmez. Ama kavramayı başardığın zaman tek kelime sana fazla gelebilir.’
Sence Tanrı kadınların peçe takmasıyla , dokuz, on üç ya da on sekiz yaşında evlenmesiyle veya evlilik dışı ilişki yaşamasıyla ilgileniyor mu? Sence Tanrı böyle şeylerle uğraşır mı?