Aramızda eşcinsel yok, diye itiraz etmeye çalıştı bir erkek, Orospu da yok, diye karşılık verdi o kışkırtıcı soruyu sormuş olan kadın, olsa bile burada sizin çıkarınız için bunu yapmak istemeyebilir.
Yazarın kitap boyunca her konuda huzursuzluktan ziyade büyük bir karamsarlık enerjisi verdiği kitapta, kendisini mutlu eden tek şey düşler dünyası. Hepimiz düşlerimizde çok mutlu, özgür ve keyifliyiz. Ancak yazar bu düş dünyasından hemen bizi sıyırıp gerçek dünyanın acılarına hemen gömmekte geç kalmadan, ruhumuzu damarlarımızdan çekerek yerine umutsuzluk enjekte ediyor.
Hayata karamsar bakan, varoluş sancısı çeken Nietzsche, Cesare Paves(Kendisi intihar etmiştir), Emil Cioran, Jose Saramago gibi yazarların eserlerini okudum; ancak bu kitaptaki gibi ruhumun sıkıştığını hiç bilmem! Yazar kitap boyunca büyük bir karamsarlık, umutsuzluk duygusunu yaratarak istediği huzursuzluğu verdi bana. Ancak gerçek hayatıyla eserine yansıttığı pek uymuyor. Sosyal hayatta yalnız olduğuna dair yazdığı notlar, gerçeği yansıtmıyor. Ölümüne kadar yanında hep akrabaları olmuş ve yazarı kendi gruplarına her daim dahil etmişler. Şayet dikkat çekmek için bu kitabı kaleme aldıysan, taksiratın affola sevgili Pessoa...