kiwii

“Bir canlı sonsuza dek ömür sürmez Ölü adam hiçbir zaman dirilmez En yorulmuş nehir bile dinlenmez Denize ulaşmadan salimen.”
Sayfa 477
Reklam
İçindeki hayat giderek sönüyor, yavaş yavaş ölüme doğru ilerliyordu.
Sayfa 470
Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, en azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak.
Sayfa 408

Reader Follow Recommendations

See All
Ait olduğu yeri bulamamıştı çünkü. Kendini bulduğu her yere uyum sağlamış, işte ve eğlencede iyi olması sebebiyle, hakları için savaşma ve karşısındakinde saygı uyandırma isteği ve yeteneği sayesinde her zaman ve her yerde sevilen biri olmuştu. Ama hiçbir yere kök salamamıştı. Etraftakileri memnun edecek kadar uyum sağlamış ama kendisi tatmin olamamıştı.
Sayfa 276
...ama Martin insanlıkla ilgisini kesmiş bir sanatsallığın değerli olduğunu düşünmüyordu.
Sayfa 269
Reklam
Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim.
Sayfa 238
Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela...
Sayfa 121
Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.
Sayfa 74
"En hızlı giden, yalnız gidendir."
Sayfa 103
Eğer hayat ona çok daha fazla şey ifade ediyorsa, o da hayattan çok daha fazla şey isteyecekti.
Sayfa 63
Reklam
İnsanın bilgi birikiminin bu kadar büyük bir hacme ulaşabileceği hiç aklına gelmemişti. Korktu. Beyni bu kadar bilgiyi alabilir miydi? Ama sonra bunu becermiş olan bir sürü insan olduğu aklına gelince tutkulu, büyük bir yemin etti fısıltıyla, onların yaptığını kendisinin de başaracağına ant içti.
Sayfa 52
Hayatı boyunca sevgi açlığı çekmişti. Sevgiye hasretti. Varoluşunun temel talebiydi sevgi. Ama hiç sevgi görmemiş ve zaman içinde katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu fark etmemişti bile. Şimdi de bilmiyordu bunu. Sadece sevginin nasıl ifade edildiğini görmüş, yüreği hoplamış ve ne kadar güzel, yüce ve muhteşem bir şey olduğunu düşünmüştü.
Sayfa 18
İnsan onuruyla kaybettikçe büyür çünkü kaybetmek kendini kazanmanın ilk şartıdır. Onursuzca kazananlarsa çok daha büyük yıkımların sadece bir adım uzağındadır.
Sayfa 187
Bu ilk değil, son da olmayacak. Bugüne kadar olduğu gibi yine atlatacaksın. Yeni zorluklar da gelecek, onları da aşacaksın. Her düşüşten bir yara izi alacaksın. O yaralara iyi bak, kim olduğunu hatırlayacaksın. Yoracak belki ama geçecek.
Sayfa 183
Ben yalnızlığımı kucaklayamıyordum, onunla yüzleşemiyor, baş başa kalamıyordum. İhtiyaç duyduğum şey onun sevgisi değildi aslında, onun varlığı sayesinde yalnızlıktan kurtulmaktı, o korkunun girdaplarında boğulmamaktı.
Sayfa 149
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.