Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk.
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
İsmet Özel
Sekinetten* çok, meskenete* benzeyen bir durgunluk. Sönmüş bir yanardağ mı, herhangi bir kaya parçası mı, bilemiyorum. Ayırıcı vasfı: müeddep* olmak. Özel, 12 Mart öncesinin şımartılmış bir şairi, eski bir Marksist. Marksizm’den İslamiyet’e atlamış. Entelektüel bir tecessüs mü, dar bir dünyadan, müphem, hudutları meçhul ufuklara taşmak
Reklam
Jurnal kitabından kendini tanıtmak üzerine...
Kendimizi tanımak irfanın varabileceği en yüksek merhale.
Sayfa 21 - İrfan: Anlama, bilme. Merhale: Aşama, derece, evre.Kitabı okudu
"On dokuzuncu asrın en büyük kitabı "Das Kapital"i madam Hirscher Marx şu cümleyle selâmlar: "Karl, kapital üzerine eser yazacağına, kapital toplasa daha iyi ederdi".
Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk.
“Zafer Arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk.”
Reklam
Jurnal
Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk.
Sayfa 55 - 1.1.1959 / Saat 18.00Kitabı okudu
Stendhal ve Aşk Üzerine
Aşk beslenmek ister,kalbimizle beslenir,uzviyetimizle beslenir.Aşk iki vücudun yanarak bir vücut bulmuş haline gelişi.
Tarih, galiplerin yazdığı bir kitap. Zafer, arkasından bıçaklanan masum düşmanların cesetleri üzerine atılan yapma çiçeklerden bir çelenk.
Gûyâ onun(Abdülhamid Han) , ulu orta verilmiş saçma-sapan jurnallere dayanarak birçok insanı sürgüne gönderdiği pek çok yazılıp söylenmiştir. Ancak bu hususdaki gerçeğin lâyıkıyle kavranabilmesi ve Sultan Abdülhamid Han'ın dirayet, liyakat ve hassasiyyetinin anlaşılabilmesi için bir tek misal zikredelim: Birgün yüksek seviyede bir memûrun, Çırağan Sarayı önünden geçerken gûyâ: -Ah Sultan Murad Efendimiz!.. Sen başımızda olsaydın, böyle mi olurdu?!." meâlinde bir söz söylemiş olduğu yolunda bir jurnal alınmış ve bundan dolayı da o memûrun Fizan'a sürgün edilmesi hususunda irâde-i seniyye sâdır olmuştu. Buna itiraz eden Sadrazam Said Paşa'nın: "Efendimiz! Bu ne hâldir, anlayamıyorum?!. Bu memurun takriben altı ay önce irtikâb ettiği hırsızlık ve rüşvet suçu sâbit olduğu halde kendisini afvetmiştiniz. Şimdi ise, çok hafif ve sıradan bir jurnale istinaden onu sürgüne gönderiyorsunuz?!." demesi üzerine, o koca Sultan, Sadrazam'a şu cevabı vermiştir: "Hayır Paşa! Ben onu bu jurnalden dolayı sürgüne göndermiyorum! Asıl sebep, bahsettiğin o hırsızlık ve rüşvet suçudur. Ayrıca bu jurnali de kasden kendim verdirttim. Lâkin onu, altı böyle bir tertibe baş vurmadan cezalandırsaydım, yalnız kendisini değil, çoluk-çocuk ve akrabâlarını da cezalandırmış olurdum. Onlar da, eş ve dostlarına karşı mahcûb olurlardı. Şimdi ise, bu adamı gûyâ benim sultanlığıma karşı çıkmış bir insan sıfatıyla kahraman telâkkî edecekler... Böyle olmasını tercih ettim!.."
Sayfa 41 - Nev Y.Kitabı okudu
159 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.