Buraya gelirken bir şeyler bekliyorduk. Beklediğimiz neydi bilmiyorduk ama kesinlikle bu değildi: bu kasvetli iş günleri, bu sessiz akşamlar, bu değişime kapalı, sürprizsiz, umutsuz, donuk hayat.
Bu şehir arkandan gelecektir, başka bir şey umma, bineceğin gemi yok, çıkacağın yol yok, ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte, öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.
Kendini parçası sandığın herhangi bir şey var mı? Hayır, yok. Neden biliyor musun? Çünkü biz soyu tükenmiş bir türe aitiz. Biz hayatta kalabilenleriz. Aynen böyle.