Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
hazır mısın
mahlûkların izdiham ve bir araya gelmelerini düşün. Hatta mahşer yerinde 7 gök ile 7 yerin melek, cin, in- san, şeytan, vahşi hayvanlar, yırtıcılar ve kuşların hepsi bir araya gelmiştir. Üzerlerine sıcaklığı kat ve kat olduğu ve dün- ya-daki hafifliği ağırlıkla değiştiği halde güneş doğmuştur. Sonra "Kabe Kavseyn" (iki yay kadar) âlemlerin başlarına yaklaştırılmıştır. Yeryüzünde âlemlerin Rabbinin arşı İlahi- sinin gölgesinden başka gölge kalmamıştır. O gölgede an- cak nukarrebler gölgelenirler. Insanlar iki gruba ayrılır. Bir grup arşın gölgesinde, bir grup da güneşin altındadır. Güneş hararetiyle onları kasıp kavurur! Güneşin hararetinden, güneşte duran kısmın üzüntüstü pek fazladır.
Kalp kırmak, 70 kere Kabe'yi yıkmaktan daha büyük günahtır.
Reklam
"Ben sadece devrelerin sahibiyim. Kâbe'nin de sahibi vardır ve O, Evi'ni elbette ki koruyacaktır." -Abdulmuttalib...
Sayfa 34 - TimaşKitabı okuyor
Peygamber Muhammed'in ne zaman ve nasıl doğduğunu kimse bilmiyor. Sıradan, okuma yazma bilmeyen deve çobanı. Mekke de Kabe'nin etrafı da dahil olmak üzere kazılmadık yeri kalmadı, sonuçta tek bir kanıt bulunamadı. Toplu iğne ucu kadar zamanın bir bulgusuna belgesine rastlanamadı. Hakkındaki bildiğimiz her şey öldükten 150-200 yıl sonra yazılmaya başlanmış. "Yazan kim" diye bir soru yönelttiğimiz de karşımıza en eski İbn İshak çıkıyor ve yapıtının adı "Es-Sire" ama eser ortada yok. İbn İshak'ın yapıtını alıp eleyenden haber eden kaynak var mı dediğimiz de, karşımıza İbn Hişam çıkıyor, yapıtın adı "Siret" ama o da ortada yok! Orijinali kayıp, peki bunu nereden öğreniyoruz derseniz? Ondan yaklaşık 200-240 yıl sonra yaşamış Taberi'den öğreniyoruz. İşte, "Siret" adlı yapıt da anlatılan Muhammed'in hayatını İslam tarihine almış ve bütün İslam dünyası bugüne kadar da bu kaynağı kullanmıştır.
Sayfa 12 - Altaylı YayınlarıKitabı okuyor
Kabe'nin Temelinden Çıkan Süryanice Belgeler
Hz. Muhammed henüz peygamberliğini ilan etmeden Kabe temelinden çıkan ve bir kısmı Süryanice olan yazılı belgeler olduğunu da belirtmiştim. Bunların içerikleri, İslami yazarlar tarafından basit bilgilerden ibaretmiş gibi çarpıtılmışsa da; bu tutum inandırıcı değildir. Madem içeriği boşsa neden Kabe temeline gömülüp saklansın ki? Herhalde oraya boş şeyler gömülmemiştir. Kur'an'ın kaynaklarını ortadan kaldırmak, izlerini kaybettirmek için İslam alimleri bilerek "O belgelerde önemli bir şey yokmuş" yakıştırmasında bulunmuşlardır. Ayrıca Allah'ın evinde Süryanice yazılar ne gezer, kim oraya koymuş; bu da önemli!!
İbni İshak, Siyeri Nebi, c.1/222.Kitabı okuyor
*NAMIK KEMAL ve "KABR-İ SELÎM'İ EVVELİ ZİYÂRET" ŞİİRİ
Meğerki kalb-i selim'in tecessüm etmiştir Nedir bu kubbedeki tavr-ı heybet ü azamet Mehâbete mütehaccir misâl-i hevl-engîz Hilâfet-i müteâlî semâ-yı kudsiyyet Yarıldı taş yüreği gayz ile Hülâgû'nun Edince sende Hilâfet kemâline avdet Hilâfet ile emânâtı sen getirmiştin Senin mezarın olur şimdi Kâbe-i hâcet
Sayfa 71 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, Evrak-ı Perişan, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yüz Kâbe'den yeğrektir bir gönül ziyareti.
Yunus EmreKitabı okudu
FİL VAK‘ASI -2
Ebrehe, yaptırdığı binanın alâka görmesi için Kâbe’yi yıkmak üzere ordusuyla Mekke’ye doğru harekete geçti. Tâif’e gelince konakladı. Bir miktar askerle bir adamını Mekke’ye gönderdi. O da gelip Mekke ahalisinin hayvanlarına el koydu. Bu esnada, Peygamber (s.a.v.) Efendimizin dedesi Abdülmuttalib’e ait develere de el koymuştu. Bunun üzerine
Peygamber (s.a.v) Kabe'de tavaf ederken müşriklerin yanından geçti. Geçerken bazı sözler söyleyerek onunla alay ediyorlardı. Rasûlullah'ın kızmakta olduğu yüz şeklinden anlaşılıyordu. İkinci defa yanlarından geçerken yine onunla alay ettiler. Sonra üçüncü defa aynı durumla karşılaştı. Bunun üzerine Peygamber durdu ve dedi ki: Ey Kureyşliler! Beni dinliyor musunuz? Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, sizi hizaya getirecek bir din getirdim; bu dine uymazsanız helak olursunuz. Ravi şöyle dedi: Peygamber o topluluğa öyle tesirli sözler söyledi ki hepsi pür dikkat dinlediler." Allah Teala onların Peygamberi kaş-göz hareketleriyle alaya almalarını ayetinde şöyle anlattı: O kâfirler zikri/Kur’ân’ı işittiklerinde, neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. Ve derler ki: “Şüphesiz ki o, bir delidir.” (68/Kalem, 51)
İbnu Hişam,es-Siret,1/308-309 kısaltılarakKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.