Göktaşları
Çoğu mikroskopik boyutlarda, nadiren 5-10 m³ hacminde olabilen, atmosferden geçerek Dünya'ya düşen; ancak nadiren yeryüzüne ulaşabilen, çoğunlukla sürtünmeden dolayı yüksek sıcaklıklara kadar ısınarak dağılıp parçalanan, genellikle demirnikel karışımı (ortalama %90 demir, %10 nikel) ya da silikat minerallerinden oluşmuş gökcisimleridir. Sürekli Dünya'ya düşerler (1 yılda toplam birkaç bin ton-birkaç milyon ton). Geceleri düşerken gökyüzünü Güneş gibi aydınlatanlar olabilir. Işığı çoğunlukla beyazdır (nadiren kırmızı, sarı ve yeşil olabilir). Işığın görünmesi yaklaşık 150 km yukarıdan başlar ve çoğunlukla iz halinde bir kuyruk bırakarak yeryüzüne doğru ulaşır. Büyükleri, patlama şeklinde sesler de duyulmasına neden olur. Parçalandıkları için genellikle hızları azalır ve sonunda soğuyarak ılık bir durumda yeryüzüne ulaşırlar. Kâbe'deki Hacer'i Esvet Hacerül Esved'in de bir meteorit olma olasılığı yüksektir
Sayfa 370Kitabı okudu
.Arabistan dışındaki dünya Muhammed Peygamber’in soyundan geldiğini iddia eden, genellikle de bunu hayali gerekçelere dayandıran Müslümanlarla doluydu. Suudi ArabistanlI Bedeviler bu savlara genellikle şüpheyle yaklaşırlardı; özellikle de bu sözde soy Türkler ya da Arap olmayan diğer ırklar gibi daha değersiz kökenleri içeriyorsa. Mercedes Mekke’ye vardığında Huzeymi bütün bu sohbeti akimdan çıkarmıştı.
Reklam
Enver Sedat, Müslüman Kardeşler...
Cüheyman’ın fikirleri, özellikle Mısır’da verimli bir zemin buldu. 1970’de Nasır’ın ölümünün ardından, ‘Mümin Başkan’ Enver Sedat Moskova yerine Washington’la ittifak yapmaya karar verdi ve îslam kılıfı altına saklanarak tutuklu bulunan Müslüman Kardeşler eylemcilerini hemen serbest bıraktı. Amerikalı diplomatlar ve subaylarda da olduğu gibi İslami radikallerin, Sovyet yanlısı solculardan çok daha tercih edilir olduğunu düşünüyordu. Suudi Arabistan’da olduğu gibi -kısmen tepeden yönetilen- dini bir uyanış Mısır’ın üniversite kampüslerine yayıldı. Genç adamlar arasında sakal bırakmak, kız öğrenciler arasında da İslami peçeler giymek moda haline geldi.
İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri ömrünün son anlarında Kabe-i Şerif'in içine girdi ve namaz kıldı. İki rekat namazda hatim yaptı, secdeye kapanıp şöyle dua etti. "Ya Rabbi, senin anlaşılmayacağını anladım, kusurlarımı bu anlayışıma bağışla. " Allah'ı anlamak, anlaşılamayacağını anlamaktır. Aşk da kavuşma yoktur.
Allahın kuluna verdiği değer.
Allah indinde Mümin bir kulunun kıymetinin, Kabe'nin kıymetinden daha yüksek ve değerli olduğunu bilmiyor musun?
Kabe’nin yapılışı hakkındaki rivayetlere göre..
Hazreti Adem ile Havva, cennetten çıkarıldıkları vakit, yeryüzünde Arafat’ta buluşurlar, beraberce batıya doğru yürürler. Kabe’nin bulunduğu yere gelirler. Bu esnada Adem aleyhisselam bu buluşmaya şükür olmak üzere Rabbine ibadet etmek ister ve cennette iken etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini niyaz eder. işte o nurdan sütun orada tecelli eder ve Hazreti Adem, onun etrafında tavaf ederek Allah’a ibadette bulunur. Bu nurdan sütun, Hazreti Şit aleyhisselam zamanında kaybolur, yerinde siyah bir taş kalır. Bunun üzerine Hazreti Şit onun yerine taştan, onun gibi dört köşe olan bir bina yapar ve o siyah taşı binanın bir köşesine yerleştirir. işte bugün Hacer-i Esved diye bilinen siyah taş odur. Sonra Nuh tufanında bu bina, uzunca bir süre kumlar altında gizli kalır. Hazreti İbrahim, Allah‘ın emriyle Kabe’nin bulunduğu yere gider, oğlu İsmail aleyhisselam‘ı annesiyle birlikte orada iskan eder. Sonra İsmail aleyhisselam ile beraber Allah‘ın emri mucibince Kabe’nin bulunduğu yeri kazar. Hazreti Şit tarafından yapılan binanın temellerini bulur ve o temellerin üzerine Kabe-i Muazzama’yı inşa eder. İbrahim aleyhisselam Kâbe tamamlanınca Allah’a şöyle dua etmiştir: “Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap. Halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle.” (el-Bakara,126)
Reklam
Resûlullah (s.a.s.) bir gece Kabe'nin "Hatîm" denilen kısmında iken Cebrail'in getirdiği "Burak" denilen bineğe binerek Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya gelip burada namaz kılmıştır. Buradan da "Mîrâc" denilen alete binerek semâlara yükselmiştir. 1. semada Hz Adem, 2. semada Hz Yahya ve Hz İsa, 3. semada Hz Yusuf, 4. semada Hz İdris, 5. semada Hz Harun, 6. semada Hz Musa ve 7. semada Hz İbrahim ile görüştü. Bunlardan her biri Rasûlullah'ı selamlayıp tebrik ettiler, "hoş geldin salih kardeş." dediler.
Sayfa 75 - DİB YayınlarıKitabı okuyacak
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.