Dışarıya sızan fotoğraflarda bakımsız tarlalarda bir deri bir kemik halde çalışan köylüler, viraneye dönmüş şehirlerde dilenen hırpani yetimler ve çorak ırmak kenarlarında çürüyen cesetler görülüyordu. İnsanların ağaç kabuğu, hatta ceset yediğine dair haberler geliyordu. Yüzbinlerce insan Çin'e kaçtı. Fakat Kuzey Kore'nin kapıları o kadar sıkı bir şekilde kapalıydı ki uluslararası kuruluşlar ülkede neler olup bittiğini tam olarak öğrenemediler.
Sayfa 112 - V- Kuzeydeki Munzevi Krallık
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
Reklam
"Tanerle dün konuştuk. Serhat'n hayatında hâla kimse yokmuş, sen de zaten biliyorsundur." Elbette biliyordum. Serhat en yakın dostumdu. Miray'la da iyi bir arkadaşlıkları vardı. "ikisinin evlenmesi, gelecekleri için çok iyi olur. Yabancı insanlarla evlenmelerine gerek yok. Bu şekilde bir evlilik, ileride şirketler için de iyi olur." Kanım donmuş bir şekilde babama bakakaldım.Yok artuk! Ne saçmalıyordu bu adam?Serhat iyi bir adamdı, bu doğruydu. Ona her koşulda kefil olurdum. Sözünün eriydi, dürüstü ve sorumluluk sahibiydi. Ailesinin durumu da bizimkine çok denkti, orası da doğruydu.Ama bunun için iki insan evlendirilir miydi hiç? "Baba.." dedim bocalayarak. "Bu.. bu çok saçma." "Ablanın hayatında kimse yok. Birkaç yil sonra otuz olacak. Sosyeteden biriyle evlenmesi en iyisi.. Uzaklarda birini aramaya da gerek yok. Serhat akıllı adamdır, bunu kabul edeceğine de eminim." Işte bu konuda haklıydı. Gerçi ben onay vermediğimi,Miray'ıin da istemediğini söylersem geri adım atardı ama böyle bir manuk evliliği yapmakta herhangi bir sakınca göreceğini düşünmüyordum.
Katharine ve Margaret (Doğum kontrol hapı)
1921 yılında New York'ta, kırk yaşında iki kadın oturup birbirlerini izliyorlardı. Margaret Sanger ve Katharine Dexter McCormick, değişik Amerikalılardı, yüzyılın ilerleyen dönemlerinde kadınların hayatlarını değiştirmek için herhangi bir Amerikalı ya da Avrupalı siyasetçiden çok daha fazlasını yapacaklardı. Amaçları, kadınların kendi
Sayfa 501 - Yakamoz KitapKitabı okudu
Lady Lazarus
Gene yaptım, gene yaptım işte. On yılda bir kere Beceririm bunu ben – Bir çeşit ayaklı mucize, tenim Bir Nazi abajuru kadar parlak, Sağ ayağım
Sayfa 12
Hadislerde kadına bakış
Hadislerin önemli bir kısmı erkek egemen bir anlayış ve dille uydurulup rivayet edildiği için, uydurulan dinde kadının sıradan bir eşya kadar değeri yoktur. Oysa Kur’an, kadın ve erkeğin yaratılışları itibarıyla doğal olarak farklı özellikleri olduğuna dikkat çekse de erkek ve kadının birbirlerine üstünlükleri olmadığını, üstünlüğün takvada (dinde
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
77 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.