Cumhuriyetle ilgili birinci madde saat 19.37'de sürekli alkışlar, sevinç çığlıkları arasında kabul edildi. Öbür maddeler de oylandı. Kanunun tümünün oya sunulması aşamasına gelinmişti. Başkan da heyecanlıydı. Titreyen bir sesle dedi ki:
“Kanunun tümünü kabul edenler lütfen el kaldırsın.”
Başkan cumhuriyet rejimini oya sunuyordu.
Bütün eller havaya kalktı.
“Oybirliği ile kabul edilmiştir.”
Saat 20.30'du.
Öyle bir alkış patladı ki şiddetinden pencere camları zangırdadı. Yalnız milletvekilleri değil dinleyiciler, gazeteciler, Meclis memurları da alkışlıyor, onlar da milletvekilleri gibi kucaklaşıyorlardı. Ağlayanlar vardı. Haber dışarda bekleyen kalabalığa ulaşmıştı. Onlar da alkışlamaya ve bağırmaya başladılar.
“Yaşasın cumhuriyet!!!”
"- Önümdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu beyanatta bulundum: Efendim, dedim; hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır dîye müzakereyle, münakaşayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk mîlletinin hâkimiyet ve saltanatına vâziülyed (el atıcı)
Kitabının 263-268 nci sayfalarında Turan Dursun, benim yazdığım bir mektuptan söz ediyor. 2000 e Doğru Dergisinin, 11 Mart 1990 tarihli ve 11 sayılı nüshasında yayinladığı, Ayın yarılması ile ilgili
ayeti ele alarak "Kur'ân'da Bilim Dişı şeyler bulunduğu"nu iddiâ eden
yazısı üzerine, bir cevap hazırlayıp Dergiye gönderdim -kendine değil-
"Bir ülkeye sahip olmak için onu yıkmak gerekir; yıkmak demek o ülke halkını yok etmek demektir. Yok etmek ise ya bedenî olarak insanları katletmek ya da o halkı o halk kılan örf ve ådetleri, kısaca halkın bağımsızlık ve özgürlük taleplerini yasladığı tarihi öldürmektir. Bağımsızlık maddî vatanın kurtulması ise özgürlük, özün gürleşebileceği
- Hani vatandaş özgürdür diyordunuz oy kullanmakta?
- Orası muhakkak, özgürdür. Fakat kural diyor ki aleyhte kullanılmış bir oyun özgür iradenin neticesi olarak sandığa atılmış olması tabiata aykırıdır.
Önümdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu beyanatta bulundum: Efendim, dedim; hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır dîye müzakereyle, münakaşayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk mîlletinin hâkimiyet ve saltanatına vâziülyed (el atıcı) olmuşlardır. Bu