Nasıl görecekler seni Kapalıyken kalpleri? Boş ver, dişle kendi fünyeni Zaten bir gün her şey biter "Kabul edenler, etmeyenler; Kabul edilmiştir."
Kabul Edenler? Kabul Edilmiştir... :))
"Kızların sorunu bu işte: Nerede durduklarını kestirmek mümkün değil. Uzun süre sorun olmayan bir şey birdenbire yanlış oluyor. Hem de zırt diye”
Sayfa 102 - Yapı Kredi Yayınları, 8.Baskı, Çeviri: Dilek BaşakKitabı okudu
Reklam
Cumhuriyetle ilgili birinci madde saat 19.37'de sürekli alkışlar, sevinç çığlıkları arasında kabul edildi. Öbür maddeler de oylandı. Kanunun tümünün oya sunulması aşamasına gelinmişti. Başkan da heyecanlıydı. Titreyen bir sesle dedi ki: “Kanunun tümünü kabul edenler lütfen el kaldırsın.” Başkan cumhuriyet rejimini oya sunuyordu. Bütün eller havaya kalktı. “Oybirliği ile kabul edilmiştir.” Saat 20.30'du. Öyle bir alkış patladı ki şiddetinden pencere camları zangırdadı. Yalnız milletvekilleri değil dinleyiciler, gazeteciler, Meclis memurları da alkışlıyor, onlar da milletvekilleri gibi kucaklaşıyorlardı. Ağlayanlar vardı. Haber dışarda bekleyen kalabalığa ulaşmıştı. Onlar da alkışlamaya ve bağırmaya başladılar. “Yaşasın cumhuriyet!!!”
Sayfa 341Kitabı okudu
Kabul Edenler? Kabul Edilmiştir...
"Herkes, kendisine yapılmaMası söylenen şeyleri yapmayı sever." "Yasak meyveler en tatlısıdır."
Sayfa 77 - 6:45 Yayın, 2.Baskı, Çeviri: Sibel Hacioğlu, KadıköyKitabı okudu
"- Önümdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu beyanatta bulundum: Efendim, dedim; hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır dîye müzakereyle, münakaşayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk mîlletinin hâkimiyet ve saltanatına vâziülyed (el atıcı)
Ateş'in Dursun' a gönderdiği yazının Dursun'ca kırpılmamış hali
Kitabının 263-268 nci sayfalarında Turan Dursun, benim yazdığım bir mektuptan söz ediyor. 2000 e Doğru Dergisinin, 11 Mart 1990 tarihli ve 11 sayılı nüshasında yayinladığı, Ayın yarılması ile ilgili ayeti ele alarak "Kur'ân'da Bilim Dişı şeyler bulunduğu"nu iddiâ eden yazısı üzerine, bir cevap hazırlayıp Dergiye gönderdim -kendine değil-
Reklam
"Bir ülkeye sahip olmak için onu yıkmak gerekir; yıkmak demek o ülke halkını yok etmek demektir. Yok etmek ise ya bedenî olarak insanları katletmek ya da o halkı o halk kılan örf ve ådetleri, kısaca halkın bağımsızlık ve özgürlük taleplerini yasladığı tarihi öldürmektir. Bağımsızlık maddî vatanın kurtulması ise özgürlük, özün gürleşebileceği
Sayfa 123 - 124,125Kitabı okudu
Kabul edenler etmeyenler kabul edilmiştir.
- Hani vatandaş özgürdür diyordunuz oy kullanmakta? - Orası muhakkak, özgürdür. Fakat kural diyor ki aleyhte kullanılmış bir oyun özgür iradenin neticesi olarak sandığa atılmış olması tabiata aykırıdır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Önümdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu beyanatta bulundum: Efendim, dedim; hâkimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır dîye müzakereyle, münakaşayla verilmez. Hâkimiyet, saltanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk mîlletinin hâkimiyet ve saltanatına vâziülyed (el atıcı) olmuşlardır. Bu
117 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.