Brontë Kardeşlerin okuduğum diğer romanlarına -Jane Eyre, Wildfell Hall’un Kiracısı ve Uğultulu Tepeler- göre bu romanı biraz daha gerçekçi buldum. Agnes’in en sonda bir şekilde zengin olmaması, dedenin mirasının sürpriz bir şekilde Agnes ve ailesine kalmaması, Agnes’in zengin birine aşık olmaması bu duruma örnek verilebilir. Daha gerçek, daha hayatın içinden geldi bana. Ayrıca o zamanın Ingiltere’sinde mürebbiye olmanın zorluklarına ustalıkla değindiği için de çok önemli bir eser olarak görülüyormuş, okurken ben de bundan fazlasıyla etkilendim ve kitapta Agnes’in mürebbiyeliğini yaptığı çocukların aşırıya kaçan hırçınlıkları ve çocukların ailelerinin her şeyi mürebbiyeye yıkan vurdumduymaz tavrı bazen “yok artık” dedirtse bile gerçeklikleriyle, yaşanmışlıklarıyla ilgili hiçbir tereddütüm olmadı. Dönemini başarıyla yansıtmış, okuması keyifli bir roman olduğunu düşünüyorum.
Agnes GreyAnne Brontë · Can Yayınları · 2024688 okunma
Şibumi kült haline gelmiş özel bir eser. Ve gerçekten bu sıfatları sonuna kadar hak ettiğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Öncelikle şibuminin ne demek olduğunu ele alarak bu eseri neyin özel kıldığına değinelim.
Şibumi, hayatı algılama ve yaşam stili aslında. Zekaya zarafet, hareketlere ağırlık, doğaya uyum konusunda ruhu ve iradeyi
Neslimiz; asırlardan beri gelip geçen nesillerimiz, okumaktan hoşlanmayan, dinlemekten kaçan, en ufak zekâ enerjisini kullanmaktan çabucak usanan, ruh yapısı hasta, beden yapısı bitik nesiller mi?
Blogumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir. Yazar divan edebiyatında yazdığı için dili bana ağır geliyor ve pek okumak istemiyorum ama yine de güzel kitaplar ortaya çıkarıyor. Okumadığım kitaplarını da okuyacağım, zamanla. Roman 1589 yılı Haziran ayında, Kırım’ın Bahçesaray şehrinde başlıyor. Bahşı Yunus, fakir bir ırgatın oğlu ve gönlünü Çakır
7. sınıfta yazdığım bir şiir 🎈 Beni acıya gülümsemenin bencillik olduğunu düşüründen neydi acaba?
Keşke elimden kaçan bir balon olsa dertlerim.
Hayatı onlar kadar hafife alsam