Bu kitap bir harita, bir kaçış planıdır." cümlesiyle başlıyor kitabımız. Dremar ( düşleyici) ile karşılaşarak hayatı değişen, iç hesaplaşmalar sonucunda "gerçek kendi" ile yüzleşen, ona öğretilen öğretilerle evrensel bir okul kurmayı hedefleyen bir adamın hikayesini okuyoruz.
"Yaşam, onu düşlediğin gibidir." diyerek neyin olacağına inanırsak onu bulacağımızı, asıl yoksulluğun kişinin kendisini tanımaması olduğunu, dış dünyada karşımıza çıkan her engeli kendimiz olma yolunda önümüze çıkan armağanlar olarak görmemiz gerektiğini vurguluyor.
Herkesin okuyabileceği, her okuyanın da sevebileceği bir kitap kesinlikle değil. Felsefe, Mitoloji, Kişisel Gelişim'in bir arada olduğu okunması, sindirilmesi zor ancak düşündüren ve size çok şey katabilecek olanlardan. Genel olarak sevdim ama biraz fazla tekrara düştüğünü ve bazı yerlerde gerçekçilikten uzaklaştığını söylemeden geçemeyeceğim.Tek tavsiyem doğru bir zamanda elinize almanız. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar.
#alıntılar
" Yaşantının tavan arasına, yani onun en karanlık köşeleeine girmek üzereyiz. Şimdi biraz temizlik ve yüklerden kurtulma zamanı."
" Düşüncelerimiz kaderimizdir. Düşüncelerimizin kalitesi yükseldikçe yaşam kalitemiz de yükselir."