Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhum öz dünyasına kaçmak için gayrette; Yalan dünyaya şimdi inmiş gibi hayrette...
Sayfa 248
'...İçindeki bu karanlıkta, şu aç ateşlilik, benliğinde hep yaşamış olan, varlığını bugün bile el değmemiş durumda koruyan şu yaşama çılgınlığı doğmaktaydı, yalnız_yeniden bulduğu ailesinin ortasında ve çocukluğunun görüntülerinin karşısında_ gençlik çağının geçip gittiği düşüncesini, bu birdenbire korkunç görünen düşünceyi daha bir acılaştırıyordu, tıpkı şu sevdiği kadın gibi, ya evet, tüm yüreğiyle, hem de tüm bedeniyle, büyük bir aşkla sevmişti onu, evet, istek görkemliydi onunla, ergi dakikasında dünya dilsiz bir çığlıkla benliğinden çekildiği zaman yakıcı düzenini yeniden bulurdu, onu güzelliği nedeniyle, bir de kendisine hala genç olduğunu söylemelerini istemediğinden, genç kalmak, her zaman genç kalmak istediğinden ve, o anda bile geçmekte olduğunu bilmesine karşın, zamanın geçebileceğini yadsımasına yol açan şu cömert ve umutsuz yaşama çılgınlığı nedeniyle sevmişti; bir gün, gülerek, ona gençliğinin geçtiğini, günlerin akşama döndüğünü söylediği zaman, hıçkırmaya başlamıştı. 'yok, hayır, hayır, aşkı öyle seviyorum ki, ' demişti gözyaşları içinde, nice açılardan akıllı ve üstünde, belki de gerçekten akıllı ve üstün olduğu için dünyayı bu biçimiyle yadsımaktaydı... ... kaçmak, hiç kimsenin yaşlanmayacağı, ölmeyeceği, güzelliğin ölümsüz, yaşamın her zaman yabanıl ve parıl parıl olacağı bir ülkeye, var olmayan bir ülkeye kaçma istiyordu; dönüşte kollarında ağlıyor ve kendisi onu umutsuzca seviyordu...yani annesini '
Reklam
Fertiği Çekmek; Sultan II. Abdülhamit'in gayretiyle Hicaz demir yolu yapılırken bu iş Almanlara ihale edilmiş ve tabiî şantiyelerin önemli sorumluları, memurları, teknisyen ve şefleri Almanlardan teşekkül etmiştir. Tesisi biten gar ve istasyonlardan işçi nakleden vagonların makinistleri, kondüktör ve makasçıları da Alman olduğundan, eğer vagon bir yerden hareket edecekse önce kampanalar çalar, bütün yolcular bindikten sonra da hareket memuru "Fertig!" diye bağırırmış. Fertig, Türkçe'de "Hazır!" demektir. Alman hareket memurlarının "Fertiiig!" diye uzatarak ünlemelerine uzun süre muhatap olan halk, bundan hoşlanmış olmalı ki giderek trenin kalktığını "fertiği çekti" biçiminde ifade eder olmuş. Daha sonradan ise deyim haline gelerek anlam genişlemesine uğramış ve Türkçeye iyiden iyiye yerleşmiştir? Bu deyimin "savuşmak, kaçmak, uzaklaşmak, geri dönmemek üzere gitmek, ölmek" gibi manaları vardır.
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Üzerindeki yoğun ilgiyi hak eden, güzel bir roman. Sabahattin Ali’nin ruhunun derinliklerinden çıkarıp sayfalara işlediği aşkın ve tutkunun resmi Madonna ile hayat bulmuş. Hayat buldu derken anlatımdaki gerçeklik olgusu tüm yaşanan duyguların sizi sarmasına sebebiyet verir ve sanki yanı başınızda yaşanır gibi etkilenirsiniz. Sabahattin Ali’nin
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,3bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
Orhan Pamuk, Türkiye’nin uluslar arası piyasadaki en popüler yazarı; bu kesin. Seveni, beğeneni olduğu kadar nefret edeni de hayli fazla. Ben ikisi de değilim. Kafamda Bir Tuhaflık, Pamuk’un son romanı. Benimse okuduğum beşinci Pamuk kitabı. Aralık 2014’te yayımlanan roman epeyce satıyor. Pamuk’un kitaplarının bir özelliği de bence şudur; çok
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
Bitmemiş Türkümüz
“Kızıl cooluk alcalım” adlı eser 1963 yılında Povesti gori stepey/Dağlardan ve Steplerden Masallar adlı kitapta yer aldı. Ancak öncesinde 1959’da “Dolondun kan colunda” adıyla Kırgızistan’da yayımlanmıştı. Delbirim adıyla 1981’de tek kitap olarak da basılacaktı. Türkiye’de de farklı adlarla yayınlandı. Ancak en bilineni Al Yazmalım, Selvi
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,6bin okunma
Reklam
Kitaplarla tanışmadan önceki hayatım; 1)Bizim mahalle duraklarında, (özellikle geç saatlerde) minibüs gelene kadar 15 dakika beklenir ve minibüs geldikten sonra 10 dakika’ya yakın 16 kişilik koltukların dolmasını bekliyor minibüs şoförü. Yani hayatımdan 25 dakika boşuna gitmiş olurdu. Tabi 25 dakika bana 25 saat gibi gelirdi. 2) Boş
Çok uzakta bi yerden; hayellerimin tam ortasından yaşadığım şehre dönüp, iyiki dönmüşüm mü diyeceğim/yoksa eskiden olduğu gibi, kaçmak için gün mü sayacağım???
Bal gibi acının ikametgâh senedini verebilirdi bana Elemin nüfus suretini pekâlâ mühürletebilirdim. Elemin kimliğine emelin resmini yapıştırabilirdik. Geriye artık içimden kaçmak kalırdı sahte pasaportla.
Sayfa 65
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.