Aynanın arkasına.
Yazarlar için bir ilk uyarı: Her metinde, her parçada, her paragrafta, ana motifin açıkça ortaya çıkıp çıkmadığına bakılmalı. Bir şey anlatmak isteyen kişi anlatmak istediği şeye kapılıp gider ve üzerinde düşünmez olur. Niyetine fazlaca yakın durduğu, "düşüncelere dalmış" olduğu için, söylemek istediği şeyi unutmuştur. Hiçbir düzeltme, denenmeye değmeyecek kadar küçük veya önemsiz değildir. Yapılacak yüz değişikliğin her biri, kendi başına, aşırı titizlenme ve kılı kırk yarma çabası gibi görünebilir; topluca, metni bambaşka bir düzeye çıkarmaları mümkündür. Metni kısaltmaktan kaçınmamak, atılan cümlelere hiç acımamak gerekir. Yapıtın uzunluğu önemsizdir, kâğıda dökülenlerin miktarının yetersiz olduğu kaygısı da çocukça. Hiçbir şey, sırf varolduğu için, sırf yazılmış olduğu için değerli olamaz. Aynı düşüncenin çeşitlemeleri gibi duran cümleler, çoğu zaman, yazarın henüz tam hâkim olamadığı bir şeyi kavramaya yönelik farklı çabaların anlatımıdır. O zaman en iyi formülü seçmek ve daha da geliştirmek gerekir. Kurgunun gerektirdiği durumlarda düşünceleri, hatta doğurgan olanları bile bir yana atmak yazı tekniğinin önemli bir yönüdür. Bunların zenginlik ve canlılığı, o sırada yüze çıkamamış olan başka düşüncelere yarayacaktır. Tıpkı sofradayken son kırıntıları yemekten ve bardağın dibini içmekten kaçınmaya benzer bu. Aksi halde insanın yoksul olduğunu düşünürler...
"Sıcak bir rüzgarın esmesi" de Türk mitolojisinin önemli bir motifidir. Çünkü başlangıçta çocuk, dev ile vuruşurken müşkül durumlara düşer ve zaman zaman kuvveti tükenir. Devin ağır bastığı ve çocuğun da ümidini kaybettiği bir sırada sıcak bir rüzgâr eser. Bu rüzgâr çocuğun iliklerine kadar işler. Dolayısı ile de çocuk gittikçe güçlenir ve devi yener. Bu sıcak rüzgâr, Tanrı'nın gönderdiği bir kut ve güçten başka bir şey değildi.
Sayfa 348Kitabı okudu
Reklam
Hayat suyu, bütün dünya mitolojilerinin en önemli bir motifidir.Bazı Altay efsanelerine göre göğün 12 nci katına kadar yükselen Dünya Dağı'nın üzerinde bir Kayın ağacı vardı. Hayat suyu da bu kayının altındaki kutsal bir çukurda bulunurdu.."
Kemalizm, Mustafa Kemal tarafından bizzat yapılmamışsa da onun hayatı çevresinde örülen bir tarih esas alındığı için kendisinden ayrılamaz bir hüviyet kazanmıştır. Bütün cumhuriyet, devrim ve inkılâp tarihi kitaplarında bir şahsın tarihi önemli bir yer tutar. En ciddî, ilmi kitaplar dahi, Mustafa Kemal’in hayatını anlatırken bir fevkalbeşer/
Bir gün Conbray'de, en şiddetli fırtınaları seyretmek için en uygun yer olup olmadığını öğrenmek amacıyla, Balbec sahilinden M. Swann'a söz ettiğimde, şu cevabı almıştım: "Balbec'i bilmez olur muyum!" Balbec Kilisesi on ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda yapılmıştır, yine de yarı yarıya Romanesk'tir, Norman Gotiğinin en ilginç örneğidir belki de; o kadar değişiktir ki, adeta İran sanatı dersiniz." Benim o âna kadar hep ezeli doğanın bir parçasından ibaret zannettiğin yerlerin büyük ideolojik olaylar dönemindeki halleriyle korunduğunu - ve ortaçağdan Balinalar kadar habersiz olan o vahşi balıkçılarıyla birlikte, okyanus gibi, Büyükayı gibi, insanlık tarihinin dışında kaldığını- zannettiğim yerlerin birdenbire Romanesk dönemi yaşayarak yüzyılların akışına girmesi çok hoşuma gitmiş, Gotik yoncaların zamanı geldiğinde, tıpkı ilkbaharda kutup karlarının üzerinde yıldız yıldız açan narin ama uzun ömürlü bitkilerin çiçekleri gibi, o vahşi kayalıkları süslediğini öğrenmek beni çok sevindirmişti. Nasıl ki Gotik üslup o yerlere ve insanlarına daha önce eksik olan bir belirginlik kazandırıyorsa, onlar da karşılığında Gotiğe bir belirginlik katıyorlardı.
Sayfa 389Kitabı okudu
Genç ve zeki bir kadın, anne ve babasının muhalefetine bakmayarak evlenir. Anne ve babanın bu evlilikten duyduğu hoşnutsuzluk öylesine büyüktür ki, kızla ailesi arasındaki tüm bağlar kopar. Zamanla kız, anne ve babasının kendisine doğru davranmadığı kanısına varır. Gelgelelim, birçok kez yinelenen uzlaşma girişimleri iki tarafın gurur ve inadından
Pdf
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.