DÜĞÜMLERE ÜFLEYEN KADINLAR
(Neffâsâti fi’l-u’gad)
Bu incelemede gazeteci ve edebiyatçı Ece Temelkuran’ın 2013 yılı Şubat ayı içerisinde yayınlanan Düğümlere Üfleyen Kadınlar adlı romanını tanıtmaya çalışacak ve Yazar için bir ‘çıkış’ (sona varma, ışığı görme anlamında) romanı olma özelliği taşıdığına inandığımız kitapta dayanak (nirengi) noktası
İskoçya Reformu
İskoçya Reformu, din konusundaki anlaşmazlıkların neden olduğu bir dönemdeki çalkantılar ve değişiklikler dönemidir. Katolikler ve Protestanlar arasındaki teolojik mücadele, 16. yüzyılda 150 yıldır devam etmekteydi. Her ikisi de Hristiyanlığın otantik yorumu olduğunu iddia etti. Katolik Kilisesi yüzyıllar boyunca Avrupa'da
Yürek Çöküntüsü, ailesine vermediği emek kalmayan yine de zaman zaman eşi ve çocuğu tarafından hor görülen birinin ailesinden,kendisinden ,hayattan uzaklaşmasının hikâyesidir. Uzaklaştıkça, gün be gün daha sonra an be an mum gibi içine akarak erimenin halini Stefan Zweig kaleminden etkileyici bir biçimde okuruz.
Yazar, bir insanın hayal
Rachel, üniversite öğrencisidir. Bir yandan okulunu bitirmeye çalışırken bir yandan da bir barda garsonluk yapmaktadır. Çalıştığı barda en yakın arkadaşına yalanlar söyleyerek onu üzen ve ortada bırakan adamı görmüş, ona ağzına geleni söylemiştir.
Ancak arkadaşının yanına döndüğünde yanlış adama ağzına geleni söylediğini anlamış ve yaptığı şeyden o kadar utanmıştır ki özür bile dileyemeden bardan çıkmıştır. Nasıl olsa bir daha nerede kaşılaşacaklardı?
Ertesi gün asistanlık yapacağı yeni öğretmeni karşısında görünce ise son ihtimal yok olmuştur bile. Dün akşam bağırdığı ve rezil olduğu adam Rachel’ın asistanlığını yapacağı yeni öğretmenidir. Rachel, Caine West ile yapmış olduğu korkunç başlangıcı ona unutturmaya kararlıdır. Ancak geçmişten gelen bütün sırlar, yaşanmışlıklar tek tek ortaya çıktığında bu karşılaşmalarının kaderin bir cilvesi olduğunu anlayacaklardır.
Yine harika bir Vi kitabıydı. Rachel kendini rezil etmelere doyamadı. Zavallımın başına gelmeyen kalmadı. Ve Caine karşısında bir manyak varken bile soğukkanlılığını korumayı başardı. Bazen kendisi de yoldan çıktı ama yine de çok sabırlıydı. İkisinin diyalogları, yaşananları çok severek okudum. Aynı zamanda geçmişteki sırlar ortaya çıkarken yok artık dedim. O kısımlar çok iyi yazılmıştı. Kesinlikle keyif alacağınız bir kitap.
En Güzel HatamVi Keeland · Epsilon Yayınevi · 2020604 okunma
İSLAMCI GENÇLİĞİN EL KİTABI:
Kadir Mısıroğlu
-Müellif:Hayat,Allah'ın,kullarına âhireti kazanmak için bahşettiği bir mühlettir.Dünyevi nimetler,bu gâyenin gerçekleşmesi için birer vesile ve vâsıtadan ibârettir.Hiçbir vâsıtayı gâye mevkiine yükseltmeden yaşamaya çalış.
-Müellif:Hayatta şu üç seçimi dikkatli yapmalısın.Bunlar;iş,eş ve dost
Hz. Süleyman devriydi. Saf bir adam, bir kuşluk vakti, kudretli peygamberin sarayına telâşla girdi. Nöbetçilere, hayatî bir mesele için Hazret-i Süleyman’la görüşeceğini söyledi ve hemen huzûra alındı. Süleyman –aleyhisselâm-; benzi sararmış, korkudan titreyen adama sordu:
“–Hayrola neyin var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle
Rahip sözün burasında durdu, tutuklu kız rahibin göğsünden
hiriltı sesi çıkartan bir iç çekiş duydu.
-Bir gün odamın penceresinden bakıyordum. Hangi kitabı okuyordum o zaman? Ah! Bütün bunlar kafamda bir girdap gibi dönüyor. Kitap okuyordum. Pencere bir meydana bakıyordu. Tef ve müzik sesi duydum. Düşüncelerden bu şekilde uzaklaştırıldığım için