“Aydın olmak, modaya uygun elbise,şapka ve kolalı gömlek giymek değildir.Aydın kesim, bir milletin beyni gibidir. Millet sizi iyi bir öğrenim gördükten sonra, bir m maaşa konasınız, akşamları kahvelerde iskambil veya domino masasının başına geçip
eğlenesiniz diye okutmamıştır.
Bunu böyle yapanlar, gerçek aydın değildir.Bunu yapanlar,aydınların küflenmiş olanlarıdır.Okumuların hepsi ulusal zekâyı geliştirmek, ulusal vicdanı
uyandırmak, ulusal iradeyi güçlendirmek zorundadır. Köylülere,işçilere v e kasaba halkının alt tabakasına nasıl daha iyi yaşayabileceklerini öğretin!
Millete hayatın de erini anlamayı ve korumayı öğretin. Bizim çorak vatanımızda da her köylü ve işçinin yaşadığı hayattan
daha rahat, daha sağlıklı, daha güzel bir hayat yaşayabileceğinianlatın.Millete nasıl çalışması gerektiğini öğretin. Ucuz ve göterişsiz olmakla beraber, daha iyi yerleşiö yerlerinin nasıl yapılabileceğini gösterin. Kendilerinin ve çocuklarının sağlıklarını nasıl
koruyacaklarını bildirin. Mutlu bir aile yaşamının nasıl kurulabileceğini, erkeğin kadına ve kadının erkeğe nasıl davranaca ını, çocukların nasıl eğitileceğini öğretin.Milleti, her işi zamanında yapmaya, disiplin ve düzen içinde çalışmaya alış tırın. Kendinin ve başkalarının kişilik haklarına saygılı olmayı öğretin.
Bütün bu işlerde, millete örnek olun. Kendi aranızda ve halkla ilişkilerinizde, halkın eğiticisi olun. Bütün Suom i’yi büyük bir
aile sayın. Bütün ülkeye o g ö z le bakın v e unutmayın ki en fakir kömürcü, kantarcı v e hizm etçi dul kadın da dâhil, hepsi Fin milletinin bireyi, sizin kardeşinizdir.