Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
"Siz erkekler zaten hiç bir şeyden anlamazsınız bu dünyada," dedi. "Anlamıyorsunuz ki, güzel kadın da milli değerdir. Tıpkı nadir ağaçlar gibi, faydalı buluntular gibi, tarihi abideler gibi.’
Korkumu bastırmak ve kötü şeyler düşünmemek için, içimden şiir okuyordum.
"Beni sev "dedi kadın.
Ama kendin gibi sev.
Yani kendini sever gibi sev.
İçten ve nedensiz sev.
Öyle bir sev ki beni.
Bana baktığında kendini gör
....
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi
kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya ...
Erkek kadına dedi ki:
Ve bir kadın konuştu," Bize acıdan söz et "
Ve o dedi ki:
Acınız, anlayışınızı kuşatan kabuğun kırılışıdır.
Meyvenin çekirdeğinin güneşe çıkması için
Kabuğunun nasıl kırılması gerekliyse,
Siz de acıyı tatmalısınız.
Ve yüreğinizi yaşamınızın gündelik mucizelerinin merakı içinde tutabilirseniz, acınız sevincinizden daha az mükemmel görünmeyebilir.
Ve hatta tarlalarınızdan geçip giden
mevsimleri kanıksadığınız gibi
yüreğinizin mevsimlerini de kanıksarsınız.
Ve üzüntünüzün kışlarını da
büyük bir dinginlikle izlersiniz.
Acılarınızı çoğunlukla kendiniz seçersiniz.
Acılarınız içinizdeki hekimin
hasta benliğinizi tedavi ederken
kullandığı acı iksirdir.
O halde hekime güvenin ve size sunduğu ilacı
sessizce ve sakinlikle için.
Çünkü onun eli, size ağır ve sert gelse de,
Görünmeyenin şefkatli elleriyle yönlenmiştir,
Ve sunduğu kadeh dudaklarınızı yaksa da
Çömlekçinin O'nun kendi gözyaşlarıyla
ıslattığı kilden yapılmıştır .