Keats ve Flaubert gibi dahi adamların katlanılmasını öylesine güç bulduğu kayıtsızlık, dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi "İstiyorsan yaz; benim için fark etmez," demiyordu kadına. Dünya gülerek "Yazmak mı? Senin yazıların ne işe yarar ki?"diyordu.
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi "Yazmayı seçersen yaz, benim için fark etmez" demedi. Dünya kahkahalara boğularak şunu dedi: "Yazmak mı? Senin yazmandan ne çıkar?"
Sayfa 76 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020Kitabı okuyor
Reklam
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi "Yazmayı seçersen yaz, benim için fark etmez" demedi. Dünya kahkahalara boğularak şunu dedi: "Yazmak mı? Senin yazmandan ne çıkar?"
'Yazman ne işe yarıyor?'
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi 'İstersen yaz, umurumda değil' demiyordu. Dünya kaba kaba gülerek ' Yazmak mı?' diyordu. 'Yazman ne işe yarıyor?'
amatör bir biçimde ruhun taslağını çizmeye koyuldum. her birimizin biri erkek biri dişi olmak üzere iki güç tarafından yönetildiğini düşünelim. erkeğin beyninde, erkek kadına baskınken kadının beynindeyse kadın erkeğe baskındır. bu ikisi birbiriyle uyum içinde yaşar ve ruhsal olarak işbirliği yaparsa, normal ve huzurlu bir varoluş biçimi ortaya çıkar. erkeğin beynindeki kadın o erkek üzerindeki etkisini sürdürüyor olmalı ve kadın da içindeki erkekle ilişki içerisinde olmalıdır. coleridge, üstün zihnin çift cinsiyetli olduğunu söylerken belki de bunu kastetti. zihinde iki cinsiyetin bahsedilen birleşmesi gerçekleştiğinde, zihin bütünüyle döllenmiş olur ve tüm melekelerini kullanır. belki de bütünüyle eril olan zihin, bütünüyle dişil olan kadar yaratıcı değildir, diye düşündüm.
Sayfa 124Kitabı okudu
“ Keats ve Flaubert gibi dahi adamların katlanılmasını öylesine güç bulduğu kayıtsızlık, dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi. ‘İstiyorsan yaz; benim için fark etmez.’ demiyordu kadına. Dünya gülerek ‘Yazmak mı? Senin yazıların ne işe yarar ki?’ diyordu.”
Reklam
Kadın yazarların o destansı çağı, o doğal sadelik artık yitirilmiş olabilirdi. Okuyup eleştirme, kadına daha geniş ufuklar ve daha keskin ve daha kıvrak bir zekâ getirmiş olabilirdi. Otobiyografi yazma dürtüsü de geçmiş olabilirdi. Kadın artık yazılarını sadece kendisini ifade etme yöntemi olarak değil, bir sanat olarak kullanmaya başlayabilirdi.
Erkeklerin katlanmakta böylesine zorlandıkları dünyanın umursamazlığı, kadının durumunda umursamazlık değil, düşmanlıktı. Dünya kadına, erkeklere dediği gibi "Yazmayı seçersen yaz, benim için fark etmez." demedi. Dünya kahkahalara boğularak şunu dedi: "Yazmak mı? Senin yazmandan ne çıkar?"
Dünya erkeğe dediği gibi kadına da istersen yaz, beni hiç ilgilendirmiyor demiyordu.
Sayfa 59 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Tarafsız ve hakkaniyetli bir yerden okunması dileğiyle
Çok az sayfası olan,ama düşündüren bir kitap. Kelimeler anlaşılmaz olduğundan değil,her cümlede farklı bir kadından farklı örnek aklıma gelmesinden. 132 sayfa ama düşünmekten ilerlemiyor kitap.O kadar çok alıntı yaptım ki, durduramadım kendimi. Bütün sayfalar hesabımın duvarında yazsa hayır demem. Anlaşılmak güzel bir his ve tesbitler muhteşemdi.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202137.8k okunma
Reklam
Büyük erkek yazarları okumak haz verse de, onlardan medet ummamız boşunadır. Lamb, Browne¹, Thackeray, Newman², Sterne³, Dickens, De Quincey-her kim olursa olsun- asla bir kadına yardımcı olmamışlardır
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi 'İstersen yaz, umurumda değil', demiyordu. Dünya kaba kaba gülerek, 'Yazmak mı?' diyordu. 'Yazman ne işe yarıyor?'
Sayfa 59 - Kırmızı KediKitabı okudu
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi ‘İstersen yaz, umurumda değil’ demiyordu. Dünya kaba kaba gülerek, ‘Yazmak mı?’ diyordu. ‘Yazman ne işe yarıyor?’
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Tarih,, yazmış ✓
Dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi "İstiyorsan yaz"; benim için fark etmez, demiyordu kadına. Dünya gülerek ""Yazmak mı?"" Senin yazıların ne işe yarar ki? diyordu.
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Çünkü kadın gerçeği söyleyemeye başlarsa erkeğin aynadaki görüntüsü küçülmeye başlar; yaşam karşısındaki uyumluluğu yok olur.. Bu kitabı okurken kadın ve erkek arasındaki dengenin edebiyat dünyasına nasıl yansıdığını daha iyi gözlemlemiş oldum. Kitap , kadın yazarların sahip olduğu yahut olmadığı maddi ve manevi bir çok şeyin yazma stiline keza yazma türüne de nasıl yansıdığını göstermektedir. Hatta kadınların kendilerine ait bir odalarının olmamasından kaynaklı olarak şiirden ziyade roman türüne yöneldikleri gibi şaşırtıcı ama gerçeklik payı yüksek olan çıkarımlar mevcuttur. Toplumda kadının rolü o dönemler her ne kadar ev işlerini yapmak ve çocuk yetiştirmek olarak görülse de bu kabuğu kıran kadın yazarların ( Jane Austen ağırlıklı olarak işleniyor ) bu algıyı kırarak 16. yüzyıl İngilteresinde ki karanlığa bir nevi ışık olduklarını ve geleceğe dair diğer kadınlara da yazma konusunda cesaret vermeleri üzerine dair bir konu işlenmiştir. Kitapta bir çok cümle dikkatimi çekti fakat en çarpıcı bulduğum başta eklediğim cümledir. Hala günümüzde bir çok kadın erkeğin dış dünyada ki görüntüsünü yüceltmekte fakat bunu dillendirmediği ya da bu yüceltme kadına görev olarak dayatıldığı için kadına bu konuda bir faydası yokmuş gibi davranılmaktadır . Ta ki kadın gerçeği söylemeye başladığı ana kadar ki bundan sonra da erkeğin dev aynasında ki görüntü küçülmeye başlıyor ve gerçeği hem duymuş hem de görmüş oluyor ..
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137.8k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.