“…sizden istediği nimet, yüzünüzü görmek, sesinizi işitmek. Onu helak olmaktan yalnız sizin gözleriniz kurtarabilir, gözlerinizin açtığı yaranın merhemi yine gözlerinizdir.”
Yazar eserini hem eleştirmiş hem de savunmuş. Savunduğunu aynı zamanda eleştirmesi dikkat çekiciydi. Kadınlar Mektebi eserini müstehcen bulan birine nedenini sorduklarında cevap verememesini, Yunanca konuşarak bilgiç görünmeye çalışan birini eleştirmesi de güzeldi. Yazarı ve eserini hatta eserlerini bilen birinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
(giriş)
“Arnolphe,.. bencil, zalim bir adamdır. Kırkını geçtiği halde, daha on altı yaşını doldurmayan Agnes isminde bir kızla evlenmek sevdasındadır. Arnolphe bu kızı dört yaşındayken fakir annesinin elinden almış, onu dünyadan uzak bir manastırda koyu bir cehalet içinde büyütmüştür. Arnolphe böyle çok bilmiş karıları tarafından aldatılan
Hanım, kadınlar artık gittikçe erkekleşiyor. Şimdiye kadar erkeklere has pek çok işe sarıldilar ve pekâlâ da beceriyorlar. Bazı işlerde daha da iyiler. Bugün erkekler birçok
meslek ve hizmette kadın rekabetinin tehdidi karşısındadır
lar. Artik yan yana çalışıyorlar.
Bu hafiflikle kadinlar, yaradılış terazisinde erkeklerle
denk gelemezler. Sokak ortasında boyanmak ne demektir? Bundan, "Ben çirkinim. Aleni bir sahtekârıkla işte gözünüzün önünde güzel olmaya çalışıyorum. Rica ederim beni beğeniniz" demekten başka bir mana çıkar mi? Doğal olmayan bir kizillikla ciğerleşmiş bir dudağın, yüze güzellik vereceğini hangı estetik kanunundan çıkarıyorlar?