yine evlilik konusu gündeme gelmiş, kadınlar üzerinden birtakım çıkarımlar yapılmış. muhafazakar kızlar kendini bulunmaz kumaş sandıklarından muhafazakar erkekler de mecburen seküler kızlara meylediyormuş. şu ucube dilden kurtulamadılar bir türlü. muhafazakar ve seküler kelimeleri de ayrıca sinir ediyor artık, neyse konumuz bu değil. arkadaşlar evlilik nasip işi. bu konu genellemelere kapalı bir konu. herkesin yaşamı düşüncesi fikirleri farklı. burada asıl üzerinde durulması gereken nokta erkeklerin sürekli kadınlara çamur atması, sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık. hiiiç çevrelerindeki muhafazakar erkeklere ya da kendilerine bakmıyorlar. sanki bizlere onda on (onda on olmasına da gerek yok bunu herkes bilir) talipler geliyorlar da elimizin tersiyle itiyoruz. bakıyoruz ki bir erkek ilmî ve fikrî yönden kendini geliştirmiş efendi namazında niyazında kendi halinde biri gibi çok rahat gösteriyor kendini sonra bir bakıyorsun üslup yönünden sıkıntıları var seninle çok rahat konuşuyor vs. e aklı başında bir kız da bunu reddediyor konuşmayı bitiriyor tabii. başka biriyle her şey iyi gidiyor bu sefer gönül uyuşmazlığı oluyor, çoğu şey iyi olmasına rağmen muhabbet ilerlemiyor. başka bir beyefendi olduğunu düşündüğün kişiye ilk adımı atsam mı diye düşünüyorsun adamın evlilik düşüncesi yok, bir diğeri net değil bir diğeri korkuyor vs vs. erkekler üzerinden bu şekilde birçok şey sayılabilir. ama kalkmış gelmiş aklı evvelin biri kızlar kendilerini hint kumaşı sanıyor diyor. aynen efendim bulunmaz hint kumaşıyız ayynenn.