Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra, en güzel ipek bluzunu giydi, uzun eteğini düğmeledi ve iri şapkasını iğneledi. Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığını yaşayan her kadın bilir.
Sayfa 72
Yıllar sonra birgün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra, en güzel ipek bluzunu giydi, uzun eteğini düğmeledi ve iri şapkasını iğneledi. Çifteyi ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığını yaşayan her kadın bilir.
Stanton’a göre insanlık tarihi; erkeklerin kadınlara sürekli zarar vermelerinin ve onların haklarını gaspetmelerinin tarihidir. Bağımsızlık bildirgesinde yer alan ‘mutlak despot’, bu bildirgede ‘erkek’ olarak tanımlanmıştır. Yani Stanton, insanlık tarihinin bir kadın düşmanlığı tarihi olduğunu ifade eden ilk feministlerdendir.
Sayfa 74Kitabı okudu
"Kadınların genelde daha sakin olmaları beklenir ancak kadınlar da erkeklerin hissettiklerini hissederler. Onlar da yeteneklerini kullanmaya ve çabaları için bir alana ihtiyaç duyarlar, tıpkı erkek kardeşleri gibi. Onlar da baskıların şiddetinden mutlak durgunluktan erkekler kadar rahatsız olurlar kuşkusuz."
Sayfa 83Kitabı okudu
Terry'nin bilindik bir annelik anlayışı vardı: kolların arasında bir bebek ya da "dizlerinin dibinden ayrılmayan bir sürü velet" ve annenin bütün zamanını bu bebeğe ya da sürüye ayırması. Topluma egemen olan, her türlü sanatı ve zanaatı etkileyen, bütün çocukları mutlak anlamda koruyup kollayan, en kusursuz bakımı ve eğitimi sağlayan annelikse annelik değildi Terry'nin gözünde.
Sayfa 93Kitabı okudu
Kiraz Hanım'm büyük büyükannesinin zamanında, köpürtülmüş sütü tereyağına dönüştüren, eski moda fırınlarda ekmeğin pembe pembe kabarıp çıtır-çıtır olmasını sağlayan özel mutfak perileri vardı. Bazen, bu perilerin içinden yaramazlık yapmak gelince, sütü kestirir, ya da yumurtlamakta olan tavukları rahatsız ederlerdi. Ama çoğunlukla iyi ve güvenilir perilerdi. Geceleri, akıllı ev kadınları periler için sık sık kapının eşiğine içinde ballı ve üzümlü lapa olan çanaklar koyarlardı.
Sayfa 66 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
