İlkel çağlarda sihir ve büyü düşüncesi hakimdi. İnsanoğlu kadının çocuk doğurmasına akıl erdiremiyordu. Bunu gizli bir güç olarak yorumluyordu. Bu nedenle kadından hem korkuluyor, hem de kadına saygı duyuluyordu. Öte yandan İlkçağ'da birçok alanda üretimi kadınlar başlatmıştı; ip, sepet dokuma, ağla balık avlama, toprak kap, ateş yakıp yemeği pişirme, tarak, kaşık, madeni eşyalar, boncuk, besinleri birbirine katarak mutfak kültürünü geliştiren ilk hekimlik ve şifalı otlar gibi buluşlar kadının eseriydi.
Bazı hasta zihinli erkekler, asırlardır kadını kendilerinin duygusal işçisi, evlerinin bekçisi, toplumun günah keçisi olarak görüyor. Kadını toprak sanıp, iliklerine kadar sömürüyor. Kadına stres topu, mutfak robotu, cinsel obje muamelesi çekiyor. Kadını varlığında değil, sadece yokluğunda fark ediyor. Yarattıkları öfke, nefret ve korku ortamında, kadınlara esaret yaşamı sürdürülüyor. Kadınlar dövülüyor, sövülüyor, kovuluyor, ya da vurulup öldürülüyor. Sadece fiziksel şiddetle değil, Zihinsel ve duygusal istismarla defalarca bıçaklanmalarına rağmen, YARALARINI GÖSTEREMİYOR KADINLAR.
Reklam
Zorbalık üzerine hayat inşa edilmez..
Bu bataklığın suyu da çamuru da; -Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.- -Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile -Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran, -Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir. . Bazı hasta zihinli erkekler, asırlardır kadını
Bir kadın sabah erkeğe dönüşmüş olarak uyandığında ne olacaktı? Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecektir? Ya çocuk yurtları olsaydı? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?
Bu bataklığın suyu da çamuru da -Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile -Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran zihniyetten geliyor. Bazı hasta zihinli erkekler, asırlardır kadını kendilerinin duygusal işçisi, evlerinin bekçisi, toplumun günah keçisi olarak görüyor. Kadını toprak sanıp, iliklerine kadar sömürüyor. Kadına stres topu,
Bunu yaşayan kadınlar maalesef varlar =(
Daha fazla mutfak eşyasının kırılması, ayak kayması, boğuşma; annesinin nefessiz kalmış ancak çaresiz ve ısrarlı sesi: "Yapma... Hayır, oraya vurma... İçimde bir bebek var..."
Sayfa 28
Reklam
304 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.