Dâvud-i Tâî şöyle anlatmıştır:
“Yirmi yıl Ebû Hanîfe Hazretleri ile birlikte bulundum. Bu zaman zarfında dikkat ettim, ne yalnızken, ne de yanında birileri varken başı açık olarak oturduğunu ve istirahat maksadıyla ayaklarını uzattığını hiç görmedim.
Kendisine:
«Yalnızken ayağını uzatmanda ne mahzur var?» dedim.
Bana:
«Cenâb-ı Hak karşısında edepli olmak daha efdaldir.» dedi.”
(Alıntı)
Ebu Hanife hazretleri kıbleye hocasını Hammad b. Süleyman'ın evinin yönüne doğru ve Bağdat'ta kağıt fabrikası kuruldu kağıda mübarek şeyler yazıldığı için bu yöne de ayağını uzatmazdı.
Allah'ım! Ey hiçbir şeye ihtiyaç duymayan! Ey kendisine hamd edilen! Ey her şeyin başlangıcı olan! Ey her şeyin kendisine döndürüldüğü Allah'ım! Ey rahmeti bol olan Allah'ım! Ey sevilmeye en layık olan! Senin yüceliğin beni haramlara düşmekten engellesin! Sana olan itaatimi sana isyan etmekten beni alıkoysun! Senin faziletin beni başka hiçbir şeye muhtaç etmesin!"
Bu duayı yaptıktan sonra İmam Gazali şöyle demiştir: Kim bu duayı Cuma namazından sonra yapar ve bu duayı yapmaya devam ederse Allah onu hiçbir yaratılmışa muhtaç etmez. Onu ummadığı yerden rızıklandırır.