Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Vejeteryan burgerlerini anlamıyorum. Hem daha pahalılar hem de içlerinde etle patates yok. -Sağlığına daha yararlı olduklarına inan diye daha pahalılar.
168 syf.
6/10 puan verdi
Polisiye çizgi roman türündeki kitap bir günde bitti. Bu, okuduğum ikinci çizgi romandı ve çizgi roman türünün bana hitap etmediğini anlamamı sağladı :-) Türün meraklıları bir şans verebilir.
Kafalarına Bir Kurşun
Kafalarına Bir KurşunWilson-Matz · Yapı Kredi Yayınları · 201212 okunma
Reklam
Burjuvazi, felsefî bir teori, bilimsel bir ekol veya ideoloji değil, ekonomik bir sistemdir. Sınıfsal bir kişilik, haslet ve tip, ister cahil ister alim, ister düşünür ister zengin isterse sanatçı olsun, her halükârda maddeci, tanrıtanımaz, anlamsız ve değersiz bir öze sahiptir ve kötülük, para ve bencilliğe eğilimlidir. Yoksa materyalizm ve ateizme çağıran; dine yabancı ya da onunla savaş halinde olan yalnızca burjuvazinin altın çağ düşünürleri miydi? Kapitalistler, politikacılar, fabrikatörler, tüccarlar, haydutlar, militaristler, faşistler, ırkçılar ve yeni burjuvazinin hakim sınıfının aynası konumundaki yüzlerin birçoğu askerî maceraperestler, halkları sömürüp istismar edenler, sağcılar ve kinlisede dua etmek için toplanan küçük zenci çocukları topluca katleden, kafalarına kurşun sıkan ve ayaklarının altında bomba patlatan şovenistlerden; bir kısmı da tanrısı para, iman esasları ev, sevgili, mutfak ve tuvalet olan yüzsüzlerden, Samed'in deyişiyle soyluluğun alçak saadetinden bataklıkta dolanan ve keyif çatan "aşırı mutlular”dan oluşmaktadır. Ne akla ters olduğu gerekçesiyle halka ne de bilime ters olduğu gerekçesiyle Tanrı'ya karşı sorumluluk hissederler. Bunlar, Nietczhe'nin "Tanrı öl- du.” demesinden tâ bir asır önce Tanrı'nın ölümünü bizzat kendi hayatlarında hissetmişlerdi.
Sayfa 171 - FecrKitabı okudu
Bu ateşli yazarların ya da benzer nedenlerle ücra taşra şehirlerinde bir ara sokakta kafalarına kurşun sıkılan gazetecilerin hayatlarına hiçbir ilgi duymayan İstanbul ve Batı basınından çok, kim vurduya giden bütün yazarlarını kısa bir süre sonra sonsuza kadar unutan bir kültürden gelmesine öfke duyuyor, bir köşeye çekilip mutlu olmanın ne kadar akıllıca bir iş olduğunu hayretle görüyordu.
Zaten, bir zamanlar bana ak sakallı meşenin anlattığına göre, adına savaş denen şey, yeryüzünün herhangi bir noktasında başlayıp herhangi bir noktasında bitmezdi. Her şey gibi, o da insanda başlayıp insanda biterdi. Bu yüzden, cepheler falanca dağda ya da falanca ovada değildi. Toprağı titrete titrete yürüyen tanklar, art arda gümbürdeyen toplar
Demokrasi: güçlü ne isterse yapar. Karşı cikanlar ya suçlu ilan edilir, ya da sessizce seyretmek zorunda bırakılırlar. Sesleri çıkarsa vur kafalarına sussunlar. Susmayanlar hooop iceri! 15 temmuz bahanesiyle olağanüstü hal de var. Uygulama daha kolay. Hayalleri ve gelecekleri, bir gecede bir karaname ile ellerinden alınan, buna ragmen devletine milletine küsmeyen, vatanı için ölmeye hazir binlerce harbiyeli gencimiz şimdi de Afrin'de mehmetçiğe kurşun sıkanlarla aynı kefede tartılıyor. Aferin bize.
Reklam
166 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“War, war never changes” der karizmatik bir ses (muhtemel Ron Perlman) Fallout oyunlarının başında, hepimiz çakılıp kalırız. Savaş kötü bir şeydir çünkü, biliriz hepimiz. Savaş yok edendir, enstrümanları silahlar, piyonları da askerlerdir. Savaş hiç bir zaman değişmez midir gerçekten? Yıkıcılık, korkunçluk, anlamsızlık bakımından evet. Ama
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey YokErich Maria Remarque · Varlık Yayınları · 19713,292 okunma
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.