Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bu hayat denen mesele hakkında kafam iyice karışık. Her şey altüst, sarsılmış, paramparça. Hep de böyle olacağını biliyorum."
“Ben iyiyim. Sen iyi misin?” “Hiçbir zaman. Benim kafam hep karışık.”
Reklam
"Ben iyiyim. Sen iyi misin?" "Hicbir zaman. Benim kafam hep karışık."
"Ben iyiyim. Sen iyi misin?" "Hiçbir zaman. Benim kafam hep karışık."
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
-"Ben iyiyim. Sen iyi misin?" -"Hiçbir zaman. Benim kafam hep karışık."
Reklam
Atsız ile nasıl tanıştım?
Pek çok kimse gibi ben de, Nihal Atsız adını ilk defa 1944 yılının Mayıs ayında duydum. Ancak o yılın o ayında ben hem mesleki hayatım, hem özel hayatım bakımından çok meşgul bir insandım. Gazetelerin ancak manşetlerine göz atabiliyordum. Bu manşetlerde o sırada sık sık Sabahattin Ali ile Nihal Atsız adları geçiyordu. Bu iki insan arasındaki
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.