Yüreğimin Dürbünü
Mağaradayım. Dokunmayın huzuruma. Soru sormayın, çekin kirli düşüncelerinizi gerçekliğimin üzerinden. O gerçeklik ki nazarınızda çarpık bacaklıdır, aşüftedir, hafifmeşreptir. Benim yüreğimin dürbününde ise, her zerresi bin bir çiçektir. Sapına kadar eril, köküne kadar dişil, Adem’den olma, Havva’dan doğma bir ariftir.
Yüreğimin Dürbünü
Kendi dünyamda yaşayıp gidiyorum. Dünyanızdan değilim. Ayni gökyüzünün altında olmak, sizinle ortak kaderim. Ne gördüğümüz mavi aynı mavi ne hissettiğimiz acı aynı acı ne kanatlandığımız gün aynı gün...
..Söyleyeceklerim sizi şaşırtabilir ama bizim şairlermizin ve okurlarımızın Nazım,ı yeterince anlayabildiklerini sanmıyorum. Onu yeterince anlayabilsek her şeyden önce bu denli bencil değil, cömert insanlar olmayı öğrenirdik.
Sayfa 23Kitabı okudu
Her gün aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz. Hayatınızın değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz
Albert Einstein
Sayfa 10Kitabı okudu
...Uykuda hayat durur ama seni sen yapan her şey yaşamaya devam eder. Bu yüzden uyku yarı ölüm değildir, ancak uyanık olmakta yaşananın tam karşılığı değildir
Sayfa 24Kitabı okudu
"Bu topraklarda yaşayan sevgili erkekler.. Sizlere ailenizden birisi gibi; anneniz babanız, kız kardeşiniz gibi sarılıyorum. Gerçek sevginin ölmekten, öldürmekten geçmediğini, aşkın bitebileceğini, sevginin biçim değiştirebileceğini, karşınızdaki insanın günün birinde gidebileceğini anlayın."
Haydi biraz gülümsemeye başlayın. Hayat ondan vazgeçilmeyecek kadar güzel bir şey.
Önümüzdeki yüzyılı hayal etsenize, daha neler bulunacak. Her nesil de "erken doğmuşuz be" diyecek.
Piraye yengen geldi. Bir gün kaldı. Fakat gelmeden iki gün önce, kaldığı gün ve gittikten bir hayli sonra devam eden acayip, biraz kederli, biraz telaşlı, sonsuz, uçsuz bucaksız hayran sersemliğimden ancak ayılabildim.