“Ağlamayan çocuğa meme vermezler” bilgeliğinin filizlendiği topraklar, o ışıltılı zekâları buna benzer özlü sözlerin arkasına gizlenerek örseliyordu görebildiğim kadarıyla. Zira, bir süre sonra, tıpkı anne ve babaları gibi, soru sormaktan vazgeçiyordu çocuklar da. Soru sormaktan vazgeçenlerin ülkesinde, cevaplar da anlamını yitiriyordu maalesef.
Sayfa 34Kitabı okudu
“İstemek mahkümiyetti.
İstemek, kişinin onurunu tahvil etmesini gerektiriyordu.”
“Kendine ulaşmak uğruna, kıymetini bilmek uğruna; vazgeçmekten korkmamalı insan.”
“ Çırpınıp durduğumuzdur sıkıntı.
Sustuğumuzdur, sesimizi yitirdiğimiz.
Çokça karardığımızdır odalarda, bir başımıza.”
“Bir dünya ki
haklı haksız karışmış.”
Kendimizden kurtulamadığımız zaman, kendimizi yiyip bitirmenin tadını çıkarırız.
Belki bazen ne olacağını bilmemek başlamak için güzel bir noktadır.
Adım yeryüzüne
Yeryüzü adımlarıma lanet
Düşmeden yolunda yürümek
Bir rahlede anılmak için
Tutunmuştum sana
Fakat sevgili Tanrım
Ellerimi neden bıraktınız