Cafer Akkaya

Cafer Akkaya
@kagansulu
Bu anlamda modernite aydınlanmanın bir ürünüdür. Bu anlamda modernite, geleneksel yaklaşımların tam aksine aklı ve insanı merkeze alarak, toplumsal yaşamı akılcı temellerde yeniden kurar. Din, kamusal yaşamda gerilere ve özel alana bırakılır, laiklik ve insan aklının özgürleşmesi ilkesi yükseltilir.
Sayfa 25 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
«Ahzab (Hendek) gününde, Sa'd b. Muaz bir darbe yedi. Onun kol damarını kestiler. Muhammed, onu ateşle dağladı. Eli şişti ve kan sızmaya başladı. Bunu görünce şöyle dua etti: «Allahım, Be¬ni Kurayza hakkında gözüm aydın olmadıkça canımı alma.» Sonra damarını tuttu. Bir tek damla kan dahi damlamadı. Nihayet Beni Kurayzalılar, Sa’d'ın hükmüne boyun eğip kalelerinden indiler. Muhammed, ona haber gönderdi. Sa'd da şu hükmü verdi: «Erkekleri öldürülsün, kadınları ve çocuklan esir alınsın ki, Müslümanlar onların yardımlarından yararlansınlar.» Bu hükmü vermesi üzerine Muhammed, Sa'd'a şöyle dedi: «Onlar hakkında Allah'ın hükmü ile hüküm verdin.» Beni Kurayza 400 kişi idiler. Savaşçılarının tamamen öldürülmesinden sonra Sa'd'ın damarı yine patlak verdi ve vefat etti. (C:4, S:209)
Osman b. Hanif el-Ensârî el-Evsî Küfe valisidir. Ayşe, Talha ve Zübeyr Cemel Savaşı öncesi Küfe’ye gelirler. Ancak vali emirliği onlara teslim etmeye yanaşmadığı için sakalı, kaşları ve kirpikleri yolunur. Ayrıca kendisine işkence yapılır. Ancak Ali, Kûfe’ye geldiğinde şehri ona teslim eder. O, şöyle der: “Ey mü’minlerin emiri, senin yanından ayrılıp buraya geldiğimde sakallı idim ama şimdi seninle sakalsız olarak buluşuyorum.”

Reader Follow Recommendations

See All
Ali’nin oğlu Hasan, Abdurrahman b. Mülcem’i zindandan çıkarıp yanına getirmişti. İnsanlar onu, yakmak için odun ve neft getirip oraya yığmışlardı. Ali’nin çocukları onlara: “Bırakın da biz bundan öcümüzü alalım.” derler. İlk önce İbn Mülcem’in elleri ve ayakları kesilir. Yapılan bu işkenceye rağmen İbn Mülcem Allah’ın adını anmaktadır. Gözlerine mil çekilir, yine Allah’ı anmaktadır ve Alak sûresini okumaktadır. Okurken de gözlerinden yanaklarına doğru yaşlar akmaktadır. Sonra dilini koparmak isterler. Ancak o zaman şiddetli şekilde sızlanmaya ve sabırsızlık göstermeye başlar. Bunun sebebini kendisine sorduklarında şu cevabı verir: “Dünyada bir an bile Allah’ı zikretmeksizin boş durmaktan korkarım.” Böyle dediği esnada öldürülür ve ateşle yakılır.
Yermük savaşında Bizanslı komutan Mahan, Halid’le iki saf arasında barış yapmak için toplantı istedi ve şöyle dedi: -Sizin ülkenizden çıkıp buraya gelmenize sebep olan şeyin açlık ve bitkinlik olduğunu biliyoruz. Gelin sizden her bir adama on dinar ile giyecek ve yiyecek verelim de ülkenize geri dönün, gelecek sene de yine aynı miktarda size gönderelim. Halid dedi ki: -Senin anlattığın sebeplerden ötürü ülkemizden çıkıp gelmiş değiliz, yalnız biz kan içen bir milletiz. Duyduğumuza göre Bizanslıların kanından daha lezzetli bir kan yokmuş. İşte biz bunun için geldik! (C:7-S:18)
Reklam
Reklam
1,615 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.