“Nefes” adıyla anılan ölümsüz bir varlığın (şahsiyetin ) rivayetleriyle selamlıyorum sizi.
Asırlar boyunca kimi yazılı kimi sözlü kaynaklarla bahsedilen günümüze de değişe dönüşe ulaşan birbirinden esrarengiz hikayelerle.
Kimdir bu Nefes? Gerçekten aramızda yaşamakta mıdır? Yoksa pireyi deve yapan zamanın mübalağası ile efsaneştirilmiş midir?
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Umeyye: "Şu demirlere bürünüp safları yırtan kahraman kimdir ?" diye sormuş,
Avf'in oğlu "Resulullahın amcası Hazret-i Hamza' dır" diye cevap verince,
ümeyye "Ah, bize bu işleri yapan ve bizleri bu hale koyan hep odur" demiş.
Tolstoy okumayalı sanırım uzun bir zaman olmuştu, sanırım diyorum çünkü özledim onu okumayı.. :) Ve elime aldım “Hacı Murat” isimli bu kitabını. Peki Hacı Murat’ı kime benzettim okurken: İnce Memed... Aslında anımsattı diyelim bizim İnce Memed’i...
Kimdir bu Hacı Murat peki? Öncelikle Tolstoy’un bir Müslümanı başkarakter olarak yazması,
GASLİGHT-YILMAZ ÖZDİL,600 sayfa
“İnsan zihninde gerçeğin yerine gerçek olmayanı koymaya
yanlışı doğruymuş gibi inandırmaya deniyor ,Gaslight …
Hiç yaşanmamış olayları yaşanmış gibi gösterip,somut olarak yaşanmış olayları hiç yaşanmamış gibi kabul ettirmeye deniyor.
Cumhuriyetimizin 100. yılında,hepimizin gözünün içine baka baka,usul usul,sinsi
Dino Buzzati, İtalyan romancı, öykü yazarı, ressam, şair ve gazeteci. Lakabı İtalyan Kafka olan yazar,
Franz Kafka yı kendisi de örnek alarak bu yola girmiş ve birçok önemli eserinde onun etkilerini bizlere göstermiştir.
Askerlikle ilgili yapmış olduğu görevlerden dolayı birçok ülkeye gitmiş olan yazarımız, eserlerine de askeri bilgi ve tecrübelerini
...“İyi,anladık,ama son tahlilde kimdir bu adam,ahlaken nereye kondurulabilir?" diyebilecek olanlara da yanıtım şudur: Kendisinin bir kahraman olmadığı, erdem-li ve mükemmel bir insan olmadığı belli. Peki,neyin nesi? Bir alçak mi? Alçak? Iyi ama ille de böyle sert mi olmali insanlara karşı yargılarımız? Hem bilinmiyor mu ki bizde artık alçaklar falan yok, yalnızca iyi niyetli, sevimli insanlar var; herkesin içinde aşağılanan, yüzlerine tükürülen insanlar bile iki üçten fazla değildir, ki şimdi artık onlar bile erdemden söz eder oldular. Galiba en doğrusu ona “efendi” ya da "sahip" demek. Çünkü bütün suç sahiplenmede. Temiz bulunmayan işler hep sahip olma arzusundan kaynaklaniyor.Öte yandan böyle bir kişiliğin itici bir yanının olduğu da doğru. Hayatın içinde böyle biriyle karşılaşan okur, onunla tuz ekmek paylaşır,hatta hoşça zaman bile geçirir;ama aynı tip, bir romanın kahramanı olarak bir kitapta karşısına çıktığında ona yan gözle ve kuşkuyla bakar. Aklı başında bir insan kimseden nefret etmez, bunun yerine karşısındakini dikkatle inceler, tüm varlığını derinlemesine kavramaya çalışır. İnsanda her şey öyle büyük bir hızla değişir, dönüşür ki ne olduğunu anlamadan bir bakar, karşı konulmaz biçimde bütün yaşam özsuyunu emen bir kurt büyüyüvermiş içinde.Ve pek cok kez yalnızca büyük tutkular değil, değersiz,önemsiz şeylere karşı duyulan istekler bile, büyük tutkular için doğmuş bir insanda büyüyüp dal budak salarak ona en yüce, en kutsal yükümlülüklerini unutturacak bir güce ulaşabilir. Denizde kum, insanoğlunda tutku! Üstelik hiçbiri birbirine benzemez!
Asım romanı esasen diyaloglardan oluşur. Mehmet Akif ve Akife "Hocazadem" diye seslenen babası Tahir Efendi'nin talebesi" Köse İmam" karşılıklı olarak konuşurlar.
Esere bir yerden sonra arka planda dahil olan iki görünmez kahraman daha vardır: Akif'in oğlu (Emin) ve Köse İmam'ın oğlu (Âsım)
Gerçek ismiyle Ali Şevki Hoca olan yani lakabıylada (Köse İmam) Akif için içtiği su ayrı gitmeyen yakın bir dosttur ama Bekâr olarak ölmüştür, dolayısıyla evladı yoktur. Onu çok seven Akif,,
Köse İmam'a Asım gibi gelecek nesillerin numune-i imtisali olacağını düşündüğü bir erkek evlad hediye eder "EDEBİ OLARAK"
Dolayısıyla romanı Asım'daki dört karakterden sadece Asım kurgusaldır.
Orijinal adı, Uno, nessuno e centomila olan; Biri, Hiçbiri ve Binlercesi kitabı, Nobel ödüllü İtalyan yazar Luigi Pirandello’nun en önemli romanı.
Kitap; baş kahraman Vitangelo Moscarda’nın, karısının bir gün kendisine burnunun eğri olduğunu söylemesi üzerine tüm yaşamını, çevresindekileri, iş arkadaşlarını, karısını ve en önemlisi kendi
Savaşlar neden bir türlü bitmez? Çocukları evlerinden, okullarından, hatta anne ve babalarından ayrı düşüren bu kötü kalpli insanlara karşı dünya neden birlikte hareket etmez? Yoksa beklenen bir süper kahraman mı var? Varsa kimdir o? Ve en önemlisi. Bu kadar çok insan... Öldükten sonra nereye gider?
"Fakat insanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar. Dibinde Bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak muhakkak ki dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır."
"Mühimce mevkilere geçen