Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harikulade, sorgulamaktan çekindiğim huzur dolu günler. Kenti keşfediyordum: gizemli ara sokaklar buldum, maziden arda kalmış, çürümeye yüz tutmuş eski evler, yalnız ağaçlar. Gece gündüz Ford'umda yaşıyor, bir tek hamburger ve kahve molası veriyordum. Hayat böyle yaşanmalıydı, gayesizce dolaşarak, bir mola ve yola devam, beyaz çizgiyi izle, bir sigara yak ve çölün şaşırtıcı göğünde anlamları ara boşuna.
Kahve molası ☕️
Reklam
Ge­ce gündüz Ford'umda yaşıyor, bir tek hamburger ve kahve molası ve­riyordum. Hayat böyle yaşanmalıydı, gayesizce dolaşarak, bir mola ve yola devam, beyaz çizgiyi izle, bir sigara yak ve çölün şaşırtıcı gö­ğünde anlamları ara boşuna.
Her şey yaşlanır, ancak dostluk genç kalır.
Sayfa 221
Toprak altındaki bedeni ölü ama gönlü diri kişi, yüreği ölmüş ama vücudu diri kişiden daha iyi değil midir?
Temizlik niye bitmiyor diyorum, kahve molası temizlikten daha fazla imiş
Reklam
Hani bir bilgeye sormuşlar: -Arkadaş mı daha iyidir; yoksa kardeş mi? -Kardeş dost olsa daha iyidir, diye cevap vermiş.
Sayfa 222Kitabı okudu
Dost bî-pervâ, felek bî-râhm, devrân bî-sükûn Derd çok,hem-derd yok, düşman kavî, tâli' zebûn Dost pervasız, felek acımasız, zamanın da dur durağı yok... Dert çok, dert ortağı yok, düşman kuvvetli, talih düşkün...
Sayfa 204Kitabı okudu
Biraz uzun ama okunmaya değer.Tam günümüzü anlatıyor!
Halk gülmeye başlayınca Vaktiyle bir memleketin idarecileri, halkın dertlerini unutmuşlar. Bir taraftan enflasyon ve hayat pahalılığı artarken; diğer yandan halka özveri ve diğergamlıktan bahsediyorlarmış. Bu arada bütçe açık vermeye, hazine boşalmaya başlamış. İdareciler bunu önlemek için mallara yeni zamlar yapmışlar, yeni yükümlülükler getirmişler. Ülkenin hakimi, adamlarını gönderip halkın tepkisini ölçmek istemiş. Tabii gelen haberler fena: -Efendimiz, halk çok şikayetçi. Hepsi burnundan soluyor. Kızgınlıkları had safhada. Ertesi hafta yeni zamlar yapılmasını emretmiş hakim. Sonra yine adamlarını gönderip halkın nabzını öğrenmek istemiş: -Efendimiz, bu sefer halk, ha ayaklandı; ha ayaklanacak. Sarayınızın kapılarına dayanırlarsa şaşmayın. Hakim yine sakin, bir hafta sonra yeniden zamlar yapılmasını istemiş. Bu seferki zamlardan sonra gelen habercilerin yüzleri gülüyormuş: -Efendimiz, çok şükür tehlike geçti. Halk sokaklara dökülmüş; gülüyorlar, oynuyorlar. Kimsenin hiçbir şeyden şikayet ettiği, hele zamları düşündüğü falan yok!.. Hakim bu haberi duyar duymaz sarayın kapılarını sürgületmiş ve demiş ki: -İşte bu sefer halkın sabrı zorlanmaya başlamış; zamlara son verin.
Sayfa 151Kitabı okudu
Ziya Paşa
Nik ü bed herkes bulur alemde bir gün ettiğin Kendi çekmezse ceza miras kalır evladına İyi veya kötü, dünyada herkes ettiğini bir gün bulur; cezayı kendi çekmese bile evladına miras kalacağından şüphe yoktur.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Artık Türkçe öğretmenler de dahil kimsenin umurunda değil maalesef!
... edebiyat yalnızca Türkçe öğretmenlerine mi lâzımdır? Bir mühendis niçin roman okumaz? Bir kasabın şiirden anlaması çok mu garip olur? Güzel deneme yazan bir marangozu ne zaman yetiştireceğiz?
Sayfa 140Kitabı okudu
Ne beddua ama
Kahve narhın artıran kahve gibi çeksin azâb Hem yanıp hem rû-siyeh hem hurd ola hem gark-ı âb “Kahve narhını artıranlar hem yansınlar hem yüzleri kara olsun, hem ufalansınlar, hem de boğulsunlar ve böylece tıpkı kahve gibi azap çeksinler.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.