Kanuni döneminde on yıl boyunca uygulanan yasağın görünürdeki sebebi her ne kadar Müslümanlar arasındaki müskirat kullanımının artmış olması olarak gösterilse de bu süreçte (1553-1561) halkın sevdiği iki Osmanlı şehzadesi boğdurulmuştur. Bu iki hadise meyhane, bozahane ve kahvehane gibi kamusal alanlarda tartışılmaya başlanmış ve iktidara yapılan eleştirinin tonu da artmıştır. Şeyhülislam Ebüssuud Efendi'nin "kahvehaneye gitmek meyhanelere gitmekten daha kötüdür" fetvası iktidarın kamu otoritesini korumak amacıyla bu mekanları kapattığı savını desteklemektedir. Meyhane, kahvehane ve bozahane gibi kamusal alanların yasaklanmasındaki esas amaç fetvadan da anlaşıldığı üzere iktidara karşı çıkabilecek herhangi bir isyanın önüne geçilmek istenmesiydi.
"(Vahideddin) Mustafa Kemal Paşa'yı, bilindiği üzere Karadeniz'de kopması beklenen etnik çatışmaları bastırması için gönderdi; bazılarının kahvehane sohbetleri ve gazetelerde takdim ettiği anlamda vatanı kurtaracak bir istiklal mücadelesini başlatması için değil."
Sayfa 149 - Kronik KitapKitabı okuyor
Reklam
Mademki gelmişiz köhne cihane Derdimizi çeksin şu viranhane Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül ahbab ister kahve bahane
TKP/ML TİKKO adıyla 1978 Şubat'ından itibaren illegal faaliyetler yürüten, sansasyonel silahlı eylemler düzenleyen, çıkartmış oldukları "Partizan" adlı dergi etrafında da legal çalışmalar yapan Partizancılar, diğer sol gruplar gibi TKP'nin gençlik örgütü Moskova yanlısı İGD ile bir çok silahlı çatışmaya girmiştir. İki grup arasındaki çatışmalarda ilk cinayet Kasım 1978 başında meydana gelmiştir. Moskova yanlısı sol grupların devam ettiği Sefaköy Maslak mevkiindeki bir kahve Kasım 1978'in başında Maocu Partizan militanları tarafından basıldı. Baskında kahvehane sahibi Mikail Yılmaz yaylım ateşine tutularak öldürüldü.
Sayfa 321 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okudu
Gönül ne kahve ister,ne kahvehane Gönül sohbet ister, kahve bahane
Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül ahbap ister kahve bahane.
Reklam
Bir ara Edirne'de bazı kimselerin yasağa rağmen kahvehane açtığını haber alan Sultan Murat bostancıbaşıyı cellâtlarla beraber Edirneye gönderdi, yasağa rağmen, kahve işleten birkaç kişi idam olundu ve kahvehanelerinin çatısı yere indirildi. Türkiyede kahvehaneler, tekrar, ancak bu Padişahın ölümünden sonra açılabildi ve memleketimizde ikinci bir kahve yasağı da çıkmadı. Yalnız Sultan II. Mahmut, kanlı bir şehir muharebesiyle yeniçeri ocağını kaldırdığı yeniçeri döküntülerile taraftarlarının toplantılarına mâni olmak ve dolayısile yeni bir fitne tehlikesinin önünü almak için, birkaç sene İstanbul daki kahvehaneleri kapattı, ortalık iyice atıştıktan sonra da kahvehaneler birer ikişer açılmaya başladı.
Eski zaman kahveleri
Türkiye'ye kahve onaltıncı asırda, Kanunî Sultan Süleyman zamanında girdi ve evvelâ Suriyede,bilhassa Haleb ve Şam şehirlerinde taammüm etti, İstanbulda da ilk kahvehane 1554 Hicrî 962 yılında açıldı.
“Öğretim cins ayırmaksızın bir mecburiyet hükmünde genişletilmiş olmasına binaen Türk kadınının alt konumda oluşu mevzu bahis olamaz. Halbuki seçim meselesinde seçmenin mutlaka okuma bilmesi de mecburi değildir. Kahvehane köşelerinde miskinane esrar çeken birine verilen bu hak, kendini müdrik, tahsili mükemmel bir kadından esirgenebilir mi?”
Sayfa 130 - MetisKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.