Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
19.08.2023
Kitabın adı: Kahverengi Elbiseli Adam
Yazarın adı: Agatha Christıe
Sayfa sayısı:272
Anne Beddingfeld babasını kaybettikten sonra Londra'da yaşamaya başlar. Fakat bir maceraperest olan Anne duramaz yollara düşer. Bunun içinde ilk iş olarak tren istasyonuna gider. O da ne raylar üzerinde bir adam yaklaşır bakar aman tanrım oda ne bu adam ölü. Bakar inceler ve bir cinayet der ama kimse inanmaz araştırmaya başlar. Katil kim ve katille ilgili bir ipucu yakalar. Adam Albay lakaplı biridir.
Anne araştırmalarına devam ederken bu arada boş bir evde kadın cesedi bulunur. Emlakçıya sorduklarında kadın anahtarı alıp eve bakmaya gittikten sonra bir adam gelmiş o da anahtarı alıp gitmiş. Kısa bir süre sonra anahtarı bırakır gider. Nasıl biriydi diye sorduklarında kahverengi elbiseli uzun boylu bir adamdı der.
Anne araştırmalarına devam eder acaba....????
Sonunda övülmeyi hak eden bir Agatha Christie romanı okudum: Cinayet Alfabesi.
Bundan önce okumuş olduğum Kahverengi Elbiseli Adam ve Bağdat'a Geldiler bende önemli bir etki oluşturmamıştı. Ama yazar çok üretken bir kalem. Aslında bu romanın adı bile beni umutlandırmaya yetmişti. Okurken heyecan ve merak hiç eksik olmadı desem yeridir.
*Spoiler içerebilir*
Polisiye romanlarda bi yerden sonra dedektif ve polislerle birlikte katili siz de aramaya başlarsınız. Çıkarımlar yapıp ipuçları yakalamaya çalışırsınız ve tahminler yürütürsünüz. Çoğunca da doğru ismi bulursunuz belki ama ismi bulmak yetmez genelde. Çünkü Dedektif Hercule'ün de dediği gibi "neden" sorusunun cevabı da önemlidir. Ben bu romanda üç cinayetin yakınları toplanıp bir birlik kurduğunda oradan bir şeyler çıkacağını sezmiştim. Ve bir şey dikkatimi çekmişti, okuyanlar bilir, orada yapılacak işleri not eden kişi listeyi numaralandırmamış, onun yerine A,B,C,D diye alfabetik gitmişti. Ben orada ilk tahminimi yapmıştım. Tabii sonraları alternatif tahminlerim de oldu ama sonuç ilk tahminimi haklı çıkardı.
Uzun süre sonra keyifle okuduğum bir polisiye oldu, polisiyeseverlere tavsiyemdir, okuyun, seveceksiniz.
Agatha Christie ne kadar favori yazarlarımdan biri olsa da hikayenin gidişatının ve sonunun klasikliği can sıkıyor bazen. Olayların gelişim açısı yine aynıydı ve suçlu yine tahmin edilebilir biri çıktı ama her yeni kitapta her farklı karakterin olması ve çok iyi bir şekilde işleniyor olması bağlıyor beni.. Acısıyla tatlısıyla okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir kitabı daha...
Christie ile 4. macera!
Günler süren bir gemi yolculuğu üstüne bir de tren yolculuğu! Agatha bu yolculuklarla müthiş bir hikaye sunmak için tüm zemini hazırlamış. Londra'dan Güney Afrika'ya kadar uzanan bu macerada başkahramanımız maceraperest Anne kendisini tam da istediği yerde buluyor.
İnsanın kendisini görmek istediği yeri attığı adımlarla oluşturabileceğinin de güzel bir örneği bu kitap.️
Agatha'nın Poirot'u kullanmadan kadın kahramanlarıyla olayları çözdüğü hikayelerine ise ayrıca bayılıyorum
Okurken sıkıldığım nadir agatha christie romanlarında birisi. polisiye ögeleri de var fakat aşk konusu beni kitaba çekmeyi başaramadı ama kitabı yine de okunmaz hale getirmemiş.