Defalarca hem de ..!
Aklına başkasıyla ilgili en küçük herhangi bir düşünce gelmemişken kendinle ilgili umutsuzluğa kapıldın mı hiç ? Umutsuzlukla kendini yere atıp bütün dünya mahkemelerinin ötesinde öylece kalakaldın mı ?
Sayfa 280 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Büyük, küçüğe şöyle der: -Sen doğduğunda, doktor zamanında yetişemedi, seni annemizin karnından ben çıkardım. Mutfak kan içinde kalmıştı, senin ciyaklamalarınla dolmuştu. Seni nasıl susturacağımı bilemedim, em diye parmağımı ağzına koydum. Bir süre sonra uykuya daldın ama öylece kalakaldın, ufacıktın, göğsün de kıpırdamıyordu. Öldün sandım, pis parmağımla veya her nasılsa seni zehirledim sandım. Öyle korktum ki.. Sana öyle çok bağırdım ki, uyandığında halâ bağırıyordum. Dünyanın korkunç bir yer olduğunu düşünmüş olmalısın. Haftalarca, aylarca uyuyamadım. -Bana neden bunu anlatıyorsun? -Ölümden korkmadığımı bil diye, herşey bir gün sona erecek mi diye yaşamıyorum. Öyle anlar vardır ki tek yapman gereken radikal bir adım atmak, olağanüstü bir fedakarlıkta bulunmaktır, bunu kabul edebilirim. Ancak senin bu kuyu gibi bir çölde büyüdüğünü görmeye dayanamam. Sırf medeniyetin kayıtsızlığı yüzünden huzur bulmadan ölünecek bir yerde, tarlaları hiç yeşertmeyecek bir çiçek gibi içinde çürünecek bir mezarlık. Senin öleceğini düşünmek dünyayı ufacık yapıyor..
Reklam
Yaralı bir hayvan gibi saklanmak için kendime kuytular arayıp dururken acı gerçeği kabullenmek zorunda kaldım: Kayboldum. Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş insana sezdirmeden gerçekleşiyor. Ancak son evrede kendini belli eden sinsi hastalıklar gibi iş işten geçtiği vakit anlıyorsun
"sana hiç telaş bırakmadılar ele verilmiş keder gibi kalakaldın yoksa sıfırdan mı başladın hatırını kıranların hatırını saymaya"
9.II.13 ile 10'u arası [Muhtemelen 7 Şubat 1913'ü 8'ine bağlayan gece]
Bir arada olduğun insanlarla olan ilişkilerin haricinde hiç güvensizlikle tanıştın mı sen, başkalarını hesaba katmadan sırf kendin için orada burada çeşitli imkânların açıldığını ve bunların sonucunda yerinden kıpırdamana yasak geldiğini gördün mü hiç? Aklına başkasıyla ilgili en küçük herhangi bir düşünce gelmemişken kendinle ilgili umutsuzluğa kapıldın mı hiç? Umutsuzlukla kendini yere atıp bütün dünya mahkemelerinin de ötesinde öylece kalakaldın mı?
Sayfa 280 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Akıl seni manalar âlemine götürdü mü, Hızır sana âb-ı hayat sunar. Merhaba ey uçmaya yeltenen şahin! Serkeşlik edip uçmuş ancak baş aşağıya düşük bir halde geri gelmişsin. Madem tepe aşağı kalakaldın, serkeşliği bırak da yücelik taslama. Kanlara gark olmuşsan, baş kaldırmaktan vazgeç. Murdar dünyaya bağlanmışsın, bu sebepten ahiretten ayrılmışsın. Dünyadan da geç, ahiretten de... Artık başından kavuğunu çıkar da bir düşün! İki âlemden de geçtin mi, yerin Zülkarneyn'in tahtı olur.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.