Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Yarım kalanlar
Bu benim ilk incelemem olacak. Bu kitaptan sonra bişeyler yazmak istedim. Kitabın sürükleyici olması bir çırpıda okumama sebep oldu. Bölümlerin başında yapılan alıntılar ise çok güzel mesajlar veriyor okuyana. Kitabı okurken çok duygulandım ve yaptığım çıkarımlar ise kitapta şunlar oldu:
İnsan yarım kalan hikayeleri ile bu dünyada bir şekilde var olmaya çalışsalar da yaşanmışlar veya yaşanamayanlar âdeta önünde soğuk bir duvar gibi çarpıyor hayat macerasına. Yine bilinmeyenler, keşkelerle geçiyor ömrümüz ve insan belki de kitaptaki bu yolculukla yarım kalan hikayesini bir şekilde tamamlamaya çalışıyor.
Kitapta baba-oğul, âşık edebiyatımız ve güzide coğrafyamız bu kadar az sayfada çok güzel işlenmiş kitapta aldığım o Anadolu kokusu ve esintileri sonuna kadar sürmekteydi.
227 sayfa idi ama belki bir ömür bir iz bırakacaktır bende kelimelerim duygularıma yenik düştüğünden yazımı burada sonlandırıyorum. Selam ve esenlikle kalın...
Yorum
#orenda21gün #kitapyorumu
“Gerçek mutluluğu tatmadan beni bu hale getirenlerin yanına gitmek istemiyorum.”
Selam yıldızlarım! Bugün konusuyla beni kendine çeken ve büyük bir merakla okuduğum “Orenda 21 Gün” kitabıyla geldim. Kitap kesinlikle hiç ama hiç beklediğim gibi değildi, bambaşka bir seviyeydi.
Kitaba başlarken bir süre kitabı anlama
Efendisizler Korosu & Turgay Çumak
Söze nasıl ve nereden başlamam gerekiyor, inanın bilmiyorum. Ama çok iyi bir kalem ve MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN KİTAPLARDAN BİR TANESİ DİYEBİLİRİM.
7 kıta bir tufan sonucunda sular altında kalmış ve hayatta kalanlar da Kapital adı verilen bir yerleşkeye yerleşmişlerdir. Başta herşey normal ve eşitken,
Eleştirmen- yazar Sevgili Ayşegün Korkmaz'ın Gitmek'le ilgili yaptığı inceleme:
“Gitmek” İçimizde Bir Diyar
Bazen gitmek isteriz. Kaçıp kurtulmak, sonsuza dek kaybolmak… Yollar çağırır bizi; mekânlar çağırır, insanlar çağırır. Yeni başlangıçların peşine düşeriz. Geride kalan her şey anlamını yitirir. Gitmek hayatı sıfırlamak anlamına
Teşekkürler Ferrante
Napoli romanlarının üçüncü kitabı Terk Edenler ve Kalanlar. Bu kitap Ara Dönem olarak tanımlanmış. Karakterlerin hayatlarındaki iniş ve çıkışları, büyük değişimleri yazmış Elena Ferrante. Lila bir fabrikada çalışırken, sonlara doğru hayatı daha iyiye bir ivme kazanıyor. Lenu’nun ise başarılı giden bir hayatı ve evliliği var görünüyorken diğer yandan derin bir mutsuzluk ve arayış içerisinde resmediliyor. Nino ise yeniden sahneye çıkıyor ve hayatları derinden etkilemeye devam ediyor. Üçüncü ana karakter olarak Nino’yu söyleyebiliriz sanırım.
İlk yüz, yüz elli sayfadan sonra biraz sıkıldım. Fabrikada yaşanan olaylar ve Lenu’nun yazarlığı konusunda başarısı konularını bence biraz fazlaca uzatarak yazmış Ferrante. Hızlı ilerleyecek motivasyonu bulamadım birkaç gün ama sonrasında kitaplar sevdiğim Napoli Romanları havasına yeniden büründü. Her zamankinden daha merak uyandırıcı bir sonla bitti kitap ve dördüncü ve son kitaba başladım.
Melisa Kesmez’in üçüncü kitabı olan Nohut Oda, bir solukta okuyacağınız öykülerden oluşuyor. 5 öyküden oluşan kitap, genel olarak bir yere ait olmanın zorluğu üzerine düşündürürken; her şeye rağmen kendi kozasını örenlere ve kendine ait bir dünya yaratanlara sesleniyor.
65.Sait Faik Abasıyanık hikaye armağanı da alan kitap, sade üslubu ve
Doyma Anı
Bayan Susan Ward, sevgili eşi Oliver Ward, kendisinden on yaş küçük aşığı Bay Frank ve daha birçok sivrilmiş karakter. Yer mekan tarih kavramının içinde çabalayip durduğum olaylar silsilesi. Ve hepsi kocaman bir yıkıntı. Galiba altında kalanlar yeryüzünde kalanlardan daha mutludur. Soylu bir ruhu bir vahşi batının içine atarsanız ne olur? Bu kitap olarak bu sorunun cevabını veriyor bizlere. Yaşadıklarının hiçbirini istemedi, hayalleri idealleri vardı. Olmadı. Olamadı. Sonunu güzel olacağını sanıp her satırda Susan gibi ben de umutla bekledim. Belki de o yüzden yaşanılanların ağırlığı altında ezildim, kaç defa bırakmayı düşündüm, ruhen beni yıpratan bir eser oldu. Dili olabildiğince ağır. Kitap sizi sürüklüyor ama herseferinde yeni bir bilinmez yeni hayalkırıklıklarina
Bir gül bahçesi düşünün umutla ektiginiz her fidan boy verip uzayınca tek tek ağır ağır kökünden söküp attığınız. İşte böyleydi Doyma Anı ben doymadım kelimeler boğazımda düğümlendi. Tıpkı Susan in fırçası gibi...
diger hesabımda eskiden yapmıstım incelemesini, burada da paylasayım dedim :)
"Bu yankılar çığlıkların mı yoksa çığlıklarından geriye kalanlar mı?"
...
Kitabın baş karakteri olan Bestegül, lise son sınıf öğrencisi ve bir sabah okula gitmek için metroya biniyor. Ama metrodaki diğer 13 öğrenci gibi o da başına geleceklerden habersiz...
...
Bestegül ve diğer 13 kişi, metroyla yolculuk yaparken metro çöküyor ve mahsur kalıyorlar. Enkaz altında mücadele etmeleri gereken çok şey oluyor; açlık, susuzluk, özlem... Ve aralarında çeşitli nedenlerle ölenler oluyor. Tüm bu olanlar, ölümler zihinlerinde ve kalplerinde derin izler bırakırken ellerinden gelen tek şey kurtarılmayı umut etmek oluyor.
...
Yorumuma gelecek olursak; kitabı severek okumuştum ve çok kısa bi sürede bitirdim, sürükleyiciydi. Bestegül karakterini sevdim, Oğuz karakterini ayrı bi sevdim :') Herkes gibi sevmediğim karakterlerde oldu: Keskin, Esra, Melodi... Melodi'yi sevmiştim çok tatlı bir karakterdi ama kitabın sonunda yaptığı şeye çok şaşırdım, beklemiyordum açıkçası. Oğuz ve Bestegül'ü daha çok okumak isterdim, keşke metroda mahsur kalınca değilde dışarda her şey normalken tanışabilselerdi. Sonu beni çok üzmüştü, hatta ağladığımı hatırlıyorum.
" Şarkı oğuz için bitti fakat ikimizde dans etmeyi bıraktık"
Tarihi nasıl hatırladığımızı, hangi etkenlerin korunacağını toplu bilinç aracılığıyla aktarılacağını belirleyen nedir? Tarihi ve romanlar ilginizi çekiyorsa olayları, tarihi, anıları ve bulunabilecek kişisel ifadeleri araştırın. Bunlar tarihi kurgunun dayanağını oluşturmaktadır. kalanlar artık gittiğinde gerçeğin de onlarla birlikte ortadan kaybolmasına izin vermemeliyiz.
Lütfen onların sesi olun.
Syf 389
