Öğrenip, öğrendiği; inanıp inandığı ile amel etmekti arzusu.
... Nefis her yerde nefisti. Garip bir tecelli ile karışmıştı aralarına. Müsamaha beklediği için müsamahakârdı.
Nasıl olur, diyordu. Nasıl geçiniriz, bu pahalılıkta. Ört başını, git işine. Müslümanlıksa Müslümanlık, diyordu. Peki ama anne, nasıl ve nerede kılacağım namazımı, diye cevaplıyordu Süheylâ.
Bu sebepsiz ve sessiz ağlama içinin derinlerinde, çok derinlerinde sanki bir tele dokundu. Bir titreşim, bir ürperti belki. Ve Allah’ın inayeti ile konuştu..
Anne... Biraz Kur’ân okur musun?