en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu bağışlamasız sanırken kendimi en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını
Aşkın kanunu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda Boş salıncaklar gibi gıcırdayarak konuştum karanlıkta Kediler gibi mırıldanarak Alkolden bir denize bıraktım kalbimi Kırmızı bir sandal gibi, Arka sokaklarda sarhoş konuştum karanlıkta. Avuçlarımla konuştum
Reklam
Bilirdim oysa ilk badem ağaçları çiçek açar baharda. Bilirdim çiçek satan çingene kızlarını Onlar bütün şimdileri, bütün zamanlara Bir gül parasına satardı. Oğlan kıza bir gül alsa Bilirdim odur en kırmızı zaman. Adına aşk diyorlardı Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı.
Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda İçimde yağmur duasına çıkmış birkaç köy Birkaç köy sular altında. Kalbimin doğusu, Her resme güneş çizen bir çocuktu. Gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda Kavrum ve çatlaktı dudaklarımın toprakları. Ölümün ötesinde bir köy vardı Orda, uzakta, kalbimin en doğusunda Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı.
“Ölümün ötesinde bir köy vardı Orada,uzakta,kalbimin en doğusunda Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı.”
Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda Boş salıncaklar gibi gıcırdayarak konuştum karanlıkla...
Reklam
Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda.
Gece açılıp gündüz kapanan bir parantezdim Sözler vardı içimde işe yaramayan Sözlerle konuştum karanlıkla Önce söz yoktu kalbimin en doğusunda Sözler… Bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan.
Ölümün ötesinde bir köy vardı Orda ,uzakta, kalbimin en doğusunda Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı.
Sayfa 39
Oğlan kıza bir gül alsa Bilirdim odur en kırmızı zaman. Adına aşk diyorlardı Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı.
Sayfa 40 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda içimde yağmur duasına çıkmış birkaç köy birkaç köy sular altında. kalbimin doğusu, her resme güneş çizen bir çocuktu. gam yükünün kervanları yürürdü dudaklarımda kavrum ve çatlaktı dudaklarımın toprakları. ölümün ötesinde bir köy vardı orda, uzakta, kalbimin en doğusunda şimdi bana yalnızca dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı.
Aşkın kanununu tahsil etmiştim kalbimin en doğusunda Boş salıncaklar gibi gıcırdayarak konuştum karanlıkla Kediler gibi mırıldanarak Alkolden bir denize bıraktım kalbimi Kırmızı bir sandal gibi, Arka sokaklarda sarhoş konuştum karanlıkla. Avuçlarımla konuştum, Allah büyüktür diyen insanlar gibi. Kedi dili bisküvilerinin bir pastayla konuşması gibi Yumuşak ve kremalı konuştum onunla. Baharda leylaklar açardı boynumda Mor ve pembe konuştum karanlıkla Gece açılıp gündüz kapanan bir parantezdim, Sözler vardı içimde işe yaramayan Sözlerle konuştum karanlıkla... Önce söz yoktu kalbimin en doğusunda Sözler... Bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan.
Sayfa 41
Kalbimin En Doğusunda
Kim bir şairi kırsa Şair gider uzun bir dizeyi kırar mesela ... Bilirim kırılmış dizeleri tamir etmez zaman
Kalbimin En Doğusunda
Geçmişim acıyor şimdi, yalnız benim değil Benim ülkemin geçmişi de acıyor mesela.
954 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.