Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

KİTAPİLİZM

KİTAPİLİZM
@kaldirimuhendisi
Edebiyata olan düşmanlığı harflerin harbi paklar ancak , bunun için çok okumak lazım. Okuyup anlamak, bilmek lazım. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır...
… bir seni bildim Anerka bir de yirmi dört saatin gece olduğunu geçmiş zaman kipinde bütün umutları gelecek zamana bağlayan bağlantısız bir bağlaç ve güneşe devrilmeyen devrik bir cümle gibi her şeyin anlamından koptuğumu …
Hakan Özhan
Hakan Özhan
Reklam
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu Rapsodisi
“O zaman sizinle çalışamam beyfendi. Şiir sevmeyen biri evrimini tamamlamamış biridir benim için.”
Elin kapısında karavaş olan Burunu sümüklü, gözü yaş olan Bayramdan bayrama bir tıraş olan Berbere gelir de dükkân beğenmez Kazak Abdal söyler bu türlü sözü Yoğurt ayran ile hallolmuş özü Köyden şehre inse bir köylü kızı İnci yakut ister mercan beğenmez
Kaygusuz Abdal
Kaygusuz Abdal

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda seyran beğenmez Medrese kaçkını softa bozgunu Selâm vermek için insan beğenmez Bir odası vardır gayet küçücük Kendi aklı sıra keyf yetirecek Bir çanağı yoktur ayran içecek Kahveyi bulunca fincan beğenmez Seyrani söyledi bu doğru sözü Haddeden çekilmiş doğrudur özü Şehre gelin gitse bir köylü kızı Lâl ü güher ister mercan beğenmez
Arif Nihat Asya
Arif Nihat Asya
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!
Reklam
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki? Zerdüşt Böyle Diyordu
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Niceleri kendi zincirlerini çözemezler de, dostlarının azatçısıdırlar.
İnsanlar bir şeyler yaşar, hatta ciddi ilişkiler, ayrılırlar ve unuturlar. Sanki kullandıkları mısır gevreğini değiştirmişçesine devam ediyorlar. Ben birlikte olduğum kimseyi unutamadığımı hissediyorum. Çünkü herkesin kendine özgü nitelikleri vardır. Kimseyi kimsenin yerine koyamazsın. Kayıp olan kayıptır. Biten her ilişki bana cidden zarar veriyor. Asla tam toparlayamıyorum. Bu yüzden biriyle aşk ilişkisine girerken çok dikkat ediyorum çünkü çok can yakıyor çünkü o kişinin en dünyevi şeylerini özlüyorum." Before Sunset (2004)
Aşkın ne olduğunu, ne olmadığını hâlâ anlayabilmiş değilim Ferhundeciğim. Bana güzel, akıllı, zeki olduğumu söyleyenlere bazen içimden, ‘Eee peki sana ne!’ diyorum, bazen de kendi kendime soruyorum: güzel olsam bile (onlara öyle gelsem bile gerçekten) benden daha güzel olanla karşılaştıklarında ne olacak? Benden daha zekisini, daha dürüstünü (sanki aradıkları dürüstlük mü? O da ayrı ya), daha üstünü diyelim, bulduklarında beni bir kenara iteceklerse bunun adına neden sevgi diyeceğim ve ben de onlara (ya da muhayyel O'na) ben de seni seviyorum diyeceğim. Bu ne kadar ucuz, ne kadar sıradan bir olgu. Yahut diyelim ki benden üstün olanı buldukları halde, içleri onu çektiği halde, kendilerini tutup (ahlâk adına, vicdan adına her neyse) benimle kalacak olurlarsa da ne kadar büyük bir zül olur benim için! Böyle bir alışverişi nasıl kabullenebilirim ben? Ben mutlak olanı, kalıcı ve sürekli olanı isteyebilirim ancak ama mutlak olan diye bir şey var mı dostum?” Leyla Erbil, Mektup Aşkları
Murathan Mungan~ Yirmi Bin Yıldız
yirmi bin yıldız düştü toprağa yirmi bin yaprak hangi tarih, neyi, nasıl hatırlayacak? ölenler kimdi?öldürenler? sağ kalanlar nasıl yanıldılar sağ kaldıklarına? tarih sözlü, imtihan ölümlü aşılmaz mezralar mezarlıklarla yıldızlar doğuda ölür ışık olarak dönerler toprağa ölülerinden koskoca bir halk yaratanlar, bir gün sınırlar aşılacak, aşiretler, töreler, uluslar, devletler, bayraklar, kahramanlar ölüler de aşılacak bir gün çırılçıplak kalacağız artık herkesin olan dünyanın sabahında bir zamanlar yıldızlar gibi öldüğümüz gövdeler yapraklanırken aynı toprağa iki ayrı dilde vatan diyenler buluşacaklar aynı torağın altında göğünü yitiren doğunun kefeninde yirmi bin yıldız ışır ışık yıllarında biz hatırladıkça
Reklam
Turgut Uyar
Mutsuzlukdan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun Sevgim acıyor Biz giz dolu bir şey yaşadık Onlarda orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını bir sevinç sanarak ... Yazık sevgime diyor birisi Güzel gözlü bir çocuğun bile O kadar korunmuş bir yazı yoktu Ne denmelidir bilemiyorum sevgim acıyor Gemiler gene gelip gidiyor Dağlar kararıp aydınlanacaklar Ve o kadar Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır Sonbahar geldi hüzün İlkbahar geldi kara hüzün Ey en akıllı kişisi dünyanın Bazen yaz ortasında gündüzün sevgim acıyor Kimi sevsem Kim beni sevse ...
Karanlık Duvarlar~ Erdem Bayazıt
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar
kalabalıkta bir insan kimsesiz kalabiliyormuş... Hatta yalnızken bile kalabalık olabiliyormuş...
Münir Özkul
Ben ortaokuldayken, bir tane Türkçe hocası vardı. Tahtaya konuşanların değil, konuşmayanların ismini yazdırırdı ve birgün derste şöyle demişti: -Çocukları konuşturmazsan, konuştukları için cezalandırırsan gelecekte ya hiçbir olaya tepki vermeyen cesaret edip konuşamayan bir halk yaratırsın yada konuşamadığı ve kendisini ifade edemediği için herşeyi zorbalıkla halletmek isteyen bir halk yaratırsın...
Charles Bukowski
Siz bana nehirlerden ve yağmurdan söz edin , ben size uyuşturucu ve ıstırap bağımlısı sıska bedenleri anlatayım , kadınsız ve işsiz ve ülkesiz , verilenden daha iyi bir yaşamı hayal ederek , akortsuz piyanolar çalan eşcinsellerden geçilmeyen barlarda... Ve bok suratlı kasa sahipleri ıslık çalar ölü parayla.. Herkesin savaştan yana olduğu bir dönemde savaşa karşıydım.. iyi savaşı kötü savaştan ayırt edemiyordum -hala edemem.. Ortalıkta henüz hippiler yokken hippiydim ben ; beat kuşağı gelmeden önce beat’tim.. Bir protesto yürüyüşüydüm tek başıma..
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.