Gecenin en sessiz saatlerinde, yaşamın en gürültülü düşünceleri sağır ediyordu Hikmet’i. Yaşayamadım, diyordu ağlayarak. Bana tanınan bu hakkı kullanamadım. Yaşadım diyebilmek için çırpınıp durdum, yine de beceremedim. Öleceğim, ne olacak bana? Bir kere yaşayabilirdim, sonrasının olmadığını bilmeme rağmen bu bir kerelik hakkımı kullanamadım.