300 syf.
7/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
yine gece bir bucukta oturdum buna yorum yazdim cunku malim. mahallenizin komedyeni geliyor arkadaslar (bana gulen de ne bileyim) cesit cesit mistik ozellik verdikleri quirky ana kadin karakterleri olmasaydi romcom sektoru: (burasi bos cunku kastettigim sey romcom sektoru diye bir sey KALMAYACAGİ) ayrica romcomlarda fmc icin cok farkli bir
The Invitation
The InvitationVi Keeland · C. Scott Publishing Corp · 2021584 okunma
“O kitaplar yazılmıştı!"
Bernard Higginbotham’ın karşısında oturduğu pazar akşamında, hazmı hayli güç olan yemekte şöyle bağırmamak için kendini zor tuttu: “O kitaplar yazılmıştı! O zaman beni aç bırakan, evini yasak eden ve düzenli bir işe girmiyorum diye lanetleyen siz, şimdi karnımı doyuruyorsunuz. Halbuki eserlerimin hepsi o zaman yazıldı. Şimdi sizin aklınızda, benimse ağzımda evirip çevirdiğim, ama hiçbirimizin asla dile getirmediği bu düşünceler yerine ne söylesem saygıyla dikkat kesiliyorsunuz. Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kudurmak yerine kem küm edip isabet buyurdunuz dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm, çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil. Size desem ki gökteki ay bir kalıp peynirdir, hemen bu fikrin müridi olursunuz, olmasanız da reddetmezsiniz, çünkü benim dağlar kadar dolarım var. Hem de hepsini uzun zaman önce kazandım, çünkü eserlerimi yazmıştım; tam da ne zaman, size diyeyim, ayağınızın altındaki toz gibi üzerime tükürdüğünüz zaman.” Ama Martin bağırmadı. Gayet hoşgörülü davranmayı başarıp karşısındakine gülümserken bu düşünce bitmek bilmez bir işkence gibi beynini kemirip duruyordu
Reklam
Bu arada yabancı ve hazır fikirleri tekrarlamak tehlikesi de vardır. Bunlar, özellikle bizim insanımızı bekleyen tehlikelerdir: "Kalıp sözler, moda sözler, hazır nükteler, hep düşünce zorluğuna dayanır. Henry Ford'un dediği gibi, 'Düşünmeye mecbur kalmak bir kimse için en büyük cezadır. Güçlük de tembellik ve üşenme doğurur. Yeni fikir imal edememek, 'Müktesep Cehalet'i doğurur: "Kisbsiz ta o kadar cehl olamaz" Cehlin ol mertebesi sehl olamaz"
Sayfa 157Kitabı okudu
Acılarını tam olarak anlıyorum, yalnız bir tek şeyi, yüreğinde ona karşı ne kadar sevgi kaldığını bilmiyorum. Bağışlayabilecek kadar sevgi kalıp kalmadığını bir tek sen bilirsin. Eğer varsa, bağışla onu!
Sayfa 94
arkadaşlar, burası önemli
Bebeğin özellikle annesiyle veya ilk bakım veren kişilerle olan ilişkileri, hayatı boyunca etkilerini sürdürecek birtakım zihinsel kalıpların oluşmasında çok önemli rol oynar. Bebeklik döneminde yaşanan tüm deneyimler, bebeğin dünyayı tanıması için bir kalıp ve şablon olarak hizmet eder. Yaralayıcı deneyimler, algıyı bozan ve rahatsızlık veren şablonlar yaratabilirken; huzurlu ve güvenli bir ilk bebeklik dönemi, yaşamda çok daha direnç ve sebat sağlayan zihinsel devrelerin gelişimini kolaylaştırır. Zira ikinci durumda bebek, en fazla ihtiyaç duyduğu “güven” duygusunu deneyimleyerek gelişimini tamamlama şansı bulur.
Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikleli bir yerdir.
Reklam
Ellerini Reidin omuzlarına koyarak, yavru bir kuş kuvvetiyle onu geri itti, gözleri yalvarıyordu. Reid, yapamam... Şş, dedi Reid dudaklarının dibinde. Evet, yapabilirsin. Lucienin ellerini çekti, parmaklarını onunkilere geçindi ve başının tam üzerinde tutarak tekrar kendini geri çekti. Kendini onun tam girişinde tutarak fısıldadı, Güven bana. Bu
Sayfa 96
Eğer sizlere konuşmayı, bağımsızca estetize etmeyi öğretecekleri yerde, sizler sanat eseri önünde huşu duymaya, bağımsızca felsefe yapmaya yönlendirilmeye, büyük düşünürleri dinlenmeye zorlanmak yerine bağımsızca kekeleme metoduyla şımartılıyorsanız ve bunların hepsinin sonucunda antikiteye sonuna kafar uzak kalıp günün uşağı oluyorsanız, içinizden kim sanatın o kutsal ciddiyetine hakiki bir duyarlılık geliştirecek?
At gibi giden narsistler, onurdan gururdan ahlaktan yoksun kendi hakliliklari ve sürekli karşısındakini suçlar dilleriyle it gibi geri dönerler. Giderken heybelerine intikam ve yeniliklerle daha iyisine layigim düşüncesiyle giderler. Yalnız kalıp canları sıkıldığında ihmal ve iftira ile kendilerini iyi göstererek ama asla içten olmayan özür dilleriyle geri dönerler. İcraate kadar uysal olurlar hata toplayıp biriktirirler. Her hangi bir sorumluluk anında ihmallerini ihtiraslarıni nokta kadar delikten bir kara delik yaratacak kadar yaratıcılıklarını kullanarak asla o sorumluluğu almazlar. Selamımı çok gördüğüm insanların içinde kendimden parça bulmak benim kendime ihmalim.
il. Dünya Savaşı sona erdiğinde ve 1937'de Çin'i işgal eden Japonya sonunda püskürtüldüğünde Chiang Kai-shek komutasındaki Çinli Milliyetçiler nefret ettikleri rakipleri olan Çinli Komünistleri yok etme zamanının geldiğine karar verdiler. 1935'te Komünistleri Uzun Yürüyüş'e soktuklarında neredeyse başarılı olmuşlardı.
Sayfa 606Kitabı okudu
Reklam
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Karanlık Orman, Üç Cisim Problemi serisinin ikinci kitabı. Genel bir kabul var, üç serilik kitaplarda ikinci kitaplar genelde zayıf olur ve sadece bir geçiş hikâyesi içerirler. Başlangıç ve sonun heyecanı arasında bir merdiven vazifesi görürler. Ancak Karanlık Orman böyle değil. Temeli atılmış bir başlangıcın devamından ziyade, bambaşka fikirler
Karanlık Orman
Karanlık OrmanCixin Liu · İthaki Yayınları · 2019302 okunma
"Bu ölüm, doksanını geçtikten sonra güç­süz düşünce gelir. Tüm insanlar son uzaylarında güçsüz düşüp ölene kadar, farklı uzaylarda akıllarından bile geçirmedikleri ölümleri tecrübe ederek başka uzaylarda yaşamaya devam ederler. Sonuçta tüm insanlar kendile­rinin son uzaylarında güçsüz kalıp ölüyorlarsa, eşitlik bu değil midir, Bird?"
Resim