Hiç kendinle tanışmayı denedin mi?
Hiç kalbine ses verdin mi?
Bir kere de olsa kalbinin sesini dinle değil, kalbinle tanış diyorum. Çünkü herkes gider, o kalır ve sana asla küsmez.
Gerçekten bu kitap hakkında ne söylesem ne söylesek az kalır. Seher ve Devranı okuduğumda bir Orhan Kemal bir Yaşar Kemal geldi diye hissetmiştim. Bu kitap bana biraz Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi’ni hatırlattı. Ama hangisi daha etkileyiciydi bunu kıyaslamak bile istemiyorum. Çünkü bu yazarlarımıza yapılan bir haksızlık olur ki ikisininde mükemmel bir hayal gücü olduğu su götürmez. Nihayet bitirdim ve uzun bir zamandan sonra bir kitap beni ağlatabildi.. buna sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum ama o kadar çok özlemiştim ki bu duyguyu tekrardan yaşadığım için Demirtaş’a şükranlarımı sunuyorum.. umarım sen hep yazarsın bizde hep okuruz..
Kitabı okudum ve her okuduğum kitap sonrası olduğu gibi sıra geldi düşünmeye ve kitap üzerine bir şeyler karalamaya; kendi zihnimdeki, insan, insan psikolojisi ve toplum kavramlarını irdeleyerek naçizane fikirlerimi belirtmek isterim. Öyle ki zihnimin içi birbiri arası tezat oluşturan düşüncelerle, ayrışmalarla ve çelişkilerle dolu. Tam bir