ebru

neyzenin yağ kokusunu, geçmiş insanların samimiyetini, masumluğunu kaygıların az olduğu, sevginin sadece sarılmakla anlatıldıgı , ve hatta kızılderelinin yanılışını, akşamın karanlıgının korkutucu değilde ,masum rahatlıgını, ve kısaca ben bazenlerin ve geçmiş zamanların hepsini özledim.
Reklam
Şimdi , Daha çok soru vardır zihninde , verilmiş cevabında çoğu asılı kalır muallak taşı gibi zihninde. hiçbiryere oturtamazsın. "Nasılsın " soruna asla verilecek cevap bulamazsın mesela .. Bu ciddi meseledir.Zihnin sana o an binlerce kez sorar , nasılsın nasılsın , ....nasılım ! ...en son  "bilmem, eh... " der geçersin.harbi bilmezsin.
Hani sende kaybolsam diyorum ,buradan beni çıkarsan ,acını yitirilmişliklerini bana biçmesen. Hem Yalnızkende sevgi olur,kendini seversin, her gün suladığın begonyayı,limon ağacını.Her gece yarısı köşedeki dükkanda yediğin az pival üstü nohutu veren makyajlı, her zaman gülen yüzlü pilavcı teyzeyi seversin. Çocukluk günlerin de yaşadıkların için hep suçladığın babanı seversin, onun sana “bu yaşattıklarım, bir çocuk için çok fazla” deyişini varsayar, sende ona “beni gördüğün ve duyduğun için teşekkür ederim” der ve sarılırsın..sarılmak kadar sıcak sevgi yoktur.eski aşklarının gidişlerine ,gidişlerin ardındaki yalnızlığın sınırsızlığına sevgi gönderirsin. Kalbini seversin en önemlisi. Seversen, tüm terk edilişler tüm unutuluşlar geri dönecek.tüm bu sevgisizliğin içinde kanayışlar ,yok oluşlar , sevgiyle katlanarak geri dönecek .

Reader Follow Recommendations

See All
Duruyorsun öylece ,bir sevgisizin,ölünün içinden nasıl kaçılır bilmeden .Burası bir cehennem, siyah değil ; Karanlık..Hiçbir renge ait olmayan karanlık. Uyuyan , öldüğü zaman uyanacak olan . Mevlana’nın söylediği “insanlar uyurlar ve öldükleri zaman uyanırlar.” bunu yanlış anlamış bir beden. Oysa ki , insanlar sevgisizlikten kalplerinin kapalılığından, acıların kaygılarıyla körlükten uyurlar .Karanlığın içinde hapsolmuş sevgisizlikte yanıyorum. Halbuki aşkla kaynayıp, sonra kaynayan su gibi fokurdamak, baloncuklara dönüşmek, sevgiyle bütün olarak buharlaşmak, eşsiz olurdu .Bitmeyen bir sevgi döngüsünde tekrarlanmak . Buharla yağmura yağmurla sarmaşığa,hatta ölmüş bir çiceğin kökleri için o son bir damla su olmak. Döngünün içinde kaybolmak.
Bu dünyanın içinde boş boş dolan ,zaman aksın, sen aynı zamanda kal. hangi zaman diliminde olduğunu bilmeden. Seni sen yapanlar, hesaplaşmalar sahip olduğun her şey.Varsın bitmesin, bu bulantılar, varlığını ve seni kabul et.Çıldırmış arzu ihtiras ve hırslar içinde boğulmuyorsun, şimdiki zaman geçmişin ve mekanın içinde kaybolmuşsun.Varsın sende böyle ol. Varsın sen yine gidenlerin ardından sessizce avaz avaz bağır.
Reklam