"Daha önce âşık olmuştum. Öyle sinsice gelen bir duygu değildi. Sizi yakaladığında sarsıntının etkisiyle oradan oraya savrulurdunuz. Âşık olduğunuz kişiyi aklınızdan bir an bile çıkaramaz, ikiniz için bir gelecek hayal edip durur ve onsuz geçen her saniye sizin için bir işkenceye dönüşürdü. Sonunda sizi terk ettiğinde geriye bir enkaz bırakarak hayatınızdaki yerini bir kalp ağrısı olarak sürdürmeye devam ederdi."
Ağır bir rüzgâr, ürkütücü bir esinti birden çöktü Yakub'un omuzlarına. Bir kalp ağrısı, bir ön sezi. Biraz daha sıkışsa göğsünün sol tarafı, bir âh bile çıkacak değil, öyle bir acı ki!
On oğul on kere evlât sevgisi. Ama bu kurşuni bulut, neyin nesi?