"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
Selamün aleyküm Ya Kitap ehli
İnsan inandığı gibi yaşamalı öyle değil mi? ya da biraz devrikleştirirsek inandığını yaşayana insan denir...
Bir sorumluluğunuz var, kısıtlı süreniz, dönüşü olmayan.
Elinizden geleni yapınca mesrur olacağınız ama gayretinizi esirgediğiniz de ise en bedbaht hâle düşeceğiniz...
Peki ya menfaatlere gelelim, sevgiyi
Kitapları sadece okumakla kalmayıp onlarla seyahat ettiğini, onlar sayesinde başka ülkelere ve bilmediği kıtalara gittiğini, onlar sayesinde sürekli yeni insanlarla tanıştığını, hatta bazılarıyla arkadaş olduğunu anlatmıştı.
Dostoyevski ile konuşmak da çok zevkliydi. "İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir." diyor
René Descartes . Ben de bir ay süren güzel bir sohbetin sonuna geldim.
Yine çok zor bir incelemeye nereden başlayıp ne söyleyeceğimi bilemeyerek başlıyorum. Bu kitapla ilgili ilk olarak şunu söylemek istiyorum
YouTube kitap kanalımda Korku kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
"Korkmaktan korkmayalım artık. Ordular ilk hedefiniz kendiniz!" Büyük Ev Ablukada
Fobofobi. Korkmaktan korkmak. Sınırsız bir korku döngüsü içinde kalmak. Belki de neden korkacağını bilememenin verdiği bir
Hey!
Size sesleniyorum!
Kendinizden bir şeyler bulacaksınız bu kitapta!
Buldukça duygulanacaksınız ve hayranlığınız artacak!
Hangimiz sevmiyoruz:
Kütüphanemizi düzenlemeyi?
Geçip karşısına seyretmeyi?
Ödünç kitap vermek yerine gidip yenisini alıp vermeyi?
Bir kitap eksilince kitaplıkta onun yerindeki boşluğu hangimiz fark etmiyoruz?
Hangimiz
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.