"Sussaydı,içinde patlayan huzursuzluk,o gece kâbusu olacaktı."
Sayfa 5
"Asıl normal olmayan şey,sevilmediğin,değer görmediğin,mutlu olmadığın yerde kalmaya kendini ikna etmekti.İşte bu normal değildi!"
Sayfa 5
Reklam
'İnsanlar olarak normalleri zorlaştırdık,zorları kolaylaştırdık.'
Sayfa 5
"İçimdeki kadın cesurdu,kalbim böyle parçalanmış değildi."
Sayfa 4 - Giriş
"Benim kalpsiz bir kadın olduğumu bilmeniz gerekiyor,” dedi. ... “Kalpsiz insan böylesi güzel olamaz ki!”
Biz sadece epistemolojik bir çaba, yani yalnızca kuru bilme çabası olarak algılıyoruz "okuma"yı. Biz derken içinde yaşadığımız çağı ve bu çağın, yani Batı uygarlığının seküler, sığ ve sınırlı, kalpsiz ve ruhsuz bilgisini, bütün varlık ve tabiat üzerindehâkimiyet kurmak amacıyla çıktığı ve bütün dünyaya dayatılan ve hâkim kılınan bilme yolculuğunu ve bu yolculuğa mahkûm edilen bizleri, yani bütün insanlığı kastediyorum.
Reklam
Burada mutluluk yersiz gibi görünen bir hatıra olsa da, tıpkı öfke ve yıkım gibi, o da gerçekliğin bir parçası.
Sayfa 42 - Everest yayınları
Gerçekliğin acısı, ancak gerçekliğin kendisinde dindirilebilir.
Sayfa 41 - Everest yayınları
Benim yalnızlığıma ve çaresizliğime hiç acımayacak kadar kalpsiz misiniz?
Ve bizler bu kentteyiz!!!
Ve bizler bu kentteyiz, bu kentte, yal­nızlık ormanlarının bu en yalnızının göbeğinde, bu insanı altında ezip suyunu çıkaran taştan dağın en altında, hiçbir sesin bize seslenemediği, hiçbir kulağın bizi işitmediği, hiçbir gözün bizi gör­mediği bu kentte, yüz olmaktan çıkmış yüzlerin önümüzden ge­çip gittiği bu kentte, isimsiz, sayısız, rasgele. Paylaşmalardan uzak, kalpsiz. Dur durak bilmeden, bir başlangıçtan, sığınacak bir limandan yoksun. Yosunlardan farksız. Zaman ırmağında yo­sunlar. Yosunlar. Derinlerden yeşil, gri, sarı, kirli beyaz çıkıp ge­len, sonra geride iz bırakmadan dünyanın sularına dalıp kaybolan yosunlar, yüzler, insanlar.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.