Kurtarıcı bir çoban olmayacaksan ben bu kitabı niye okuyorum?
“Öte yandan kalpsiz bir kasap mı yoksa kurtarıcı çoban mıydım, bilmiyordum.”
Sayfa 200 - PukkaKitabı okuyor
hey aynı hikaye…
Eve geldiği zaman ilk işi mektubu okumak oldu. Arka­sında yeldirmeyle pencerenin önünde bir koltuğa ilişerek zarfı açtı; ilk kelimeyi görür görmez, yüzüne bir kan dalgası hücum ederek sanki oturduğu yerde birdenbire döndü: "Kalpsiz" diyordu. "Oh evet, beni mazur görünüz, size ancak bu kelimeyle hitap edebildiğim için beni affediniz. Ba­kınız, gaddar demiyorum. Çünkü hissetseydiniz eminim ki sizin için çarpan bir kalbi çiğneyip geçmezdiniz. Halbuki siz çiğnediniz, demek kalbiniz yoktu, hissetmiyordunuz, karşı­nızdakini kahrederken kahrolmaktaki elemleri, ıstırapları duymuyordunuz. Fakat ben...
Reklam
Eve geldiği zaman ilk işi mektubu okumak oldu. Arka­sında yeldirmeyle pencerenin önünde bir koltuğa ilişerek zarfı açtı; ilk kelimeyi görür görmez, yüzüne bir kan dalgası hücum ederek sanki oturduğu yerde birdenbire döndü: "Kalpsiz" diyordu. "Oh evet, beni mazur görünüz, size ancak bu kelimeyle hitap edebildiğim için beni affediniz. Ba­kınız, gaddar demiyorum. Çünkü hissetseydiniz eminim ki sizin için çarpan bir kalbi çiğneyip geçmezdiniz. Halbuki siz çiğnediniz, demek kalbiniz yoktu, hissetmiyordunuz, karşı­nızdakini kahrederken kahrolmaktaki elemleri, ıstırapları duymuyordunuz. Fakat ben...
Yalnız kafanızla yazmak istiyorsunuz. Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir.
3. Vaka: N. L., ailenin en büyük oğlu, zor bir çocukluk geçirmiş, bir ayağı tutmuyor, kendinden küçük kardeşine babalık yapmış. Kardeşine olan bu bağlılıkta da üstünlük amacının rol oynadığını görebiliriz; başlangıçta belki yaşamın olumlu yanında yer alan bir üstünlüktü bu. Ama belki de daha o zamanlar bir gururun ve kendini kardeşinden üstün hissetme eğiliminin bir dışavurumuydu. Sonradan oğlan annesini evden kovmuş, dilenciliğe mahkûm etmiş, "defol git, kocakarı" sözleriyle onu kapı dışarı etmiştir. Oğlanın haline acımamak elde değildir, annesine karşı bile kalpsiz biri gibi davranmaktadır. Kendisini çocukken tanımış olsaydık, nasıl yavaş yavaş suça yöneldiğini izleyebilirdik. Uzunca süre işsiz güçsüz dolaşıp durmuş, parasız kalmış, derken cinsel bir hastalığa yakalanmıştı. İş aramaktan eli boş eve döndüğü bir gün, üç beş kuruşluk gelirine sahip çıkmak için küçük kardeşini öldürmüştü. Bütün bunlar da bize oğlandaki toplumsal bilincin sınırlarını açığa vurmaktadır: İşsizlik, parasızlık, cinsel hastalık. İnsanın aşma gücünü gösteremediği hep aynı sınırlar.
Reklam
"Sizin için insan diye bir şey yok mu? Yalnız kafanızla yazmak istiyorsunuz. Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen adama el uzatın, mahvolan bir adamın haline ağlayın, onunla alay etmeyin. Sevin onu! Onda kendinizi görün ve ona kendinizmiş gibi bakın."
Anahtarların sesi bir zili andırıyordu. Mezbahaya götürülen masum bir koyunun boynuna takılmış bir zil. Öte yandan kalpsiz kasap mı yoksa kurtarıcı çoban mıydım, bilmiyordum.
Pukka yayınlarıKitabı okuyor
Medeniyet can çekişiyor. Gök bomboş, hayat abes; roman bu kalpsiz dünyanın insanını bütünüyle sahneye koymak iddiasında.
Reklam
“Aşk bazen de fedakarlık değil midir? O mutlu olsun diye kendini harap etmek değil midir aşk ? Bir tek onu sevdim ben, gerisi yalan,onun da canı sağ olsun;varsın beni kalpsiz,kötü bilsin.Öyle bir sevdim ki onu,acısı bile bal bana bu aşkın.Ama bazen de asıl aşk ,kavuşulmadığı zaman aşk değil midir?”
“Düşünmek için kalpsiz olmak gerekir, sanıyorsunuz. Hayır, Düşünmeyi besleyen sevgidir. Düşen adama el uzatın, mahvolan bir adamın haline ağlayın, onunla alay etmeyin. Sevin onu! Onda kendinizi görün ve ona kendinizmiş gibi bakın.”
Sayfa 32
Kederin tuvale aktarılmış hali gibidir, Kalpsiz olan yüz.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.