Sena

Sabitlenmiş gönderi
İ’lem Eyyühel-Aziz! Aklı başında olan insan, ne dünya umurundan kazandığına mesrur ve ne de kaybettiği şeye mahzun olmaz. Zira dünya durmuyor, gidiyor. İnsan da beraber gidiyor. Sen de yolcusun. Bak, ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde tulû’ edilmiş. Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda tavattun etmeye niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Maahaza, ebedi ömrün önündedir. O ömr-ü bâkide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fâni ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan!
Sayfa 107 - Bediüzzaman Said NursîKitabı okudu
Reklam
"Memleket bir zelzele arefesinde. Gitmek, kaderin hatalarını düzeltmektir. Cangıldan şehire, kasırgadan limana, kaostan tarihe kaçış."
Asırlar geçti, birer birer söndü meşaleler. İrfan asâletini kaybetti. Hafızaya çakıl taşı gibi saplanan bilgi kırıntılarına yeni bir ad bulduk: Kültür.

Reader Follow Recommendations

See All
Biz apayrı bir medeniyetin çocuklarıyız; düşman bir medeniyetin, bambaşka ölçüleri olan, çok daha eski, çok daha asil, çok daha insanca bir medeniyetin.
“Çağ-dışılık” ithamı, iftiraların en alçakçası, en abesi. Aynı çağda muhtelif çağlar vardır. Çağdaşlaşmak neden Hıristiyan Batı'nın putlarına perestiş olsun?
Reklam
İdeolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek kılavuz olamaz. Pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru.
Yobaza düşmanlık, tarihe düşmanlık. Yobaz biziz, en güzel taraflarımızla biz.
Tarih, eserlerini iki defa oynarmış: Önce trajedi, sonra komedi olarak. Roma'nın kazları heybetli bir trajedinin kahramanlarıydılar, bizimkiler tatsız bir komedyanın aktörleri.
Bugünkü "düz yazı"nın ne edebiyatla münasebeti var, ne haysiyetle: bed, cıvık, yüzsüz. Kelimeler, ibarenin içinde, tımarhaneden fırlayan akıl hastaları gibi koşuyor. Hepsinin sırtında aynı urba, bakışlarında aynı mânâsızlık.
Gerici, ilerici... Düşünce hürriyeti, bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar, düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.
Reklam
Medeniyet can çekişiyor. Gök bomboş, hayat abes; roman bu kalpsiz dünyanın insanını bütünüyle sahneye koymak iddiasında.
Kendini yığın hâline getiren bir millet pâyidâr olamaz. Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz.
Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar...
Sena
@senayamankaya·Is currently reading
%49 (169/339)
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç
8.6/10 · 21.1k reads
341 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear
8.6/10 · 10.6k reads
Enes b. Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam Resulullah (sav)'e sordu:" Ya Resulullah! Kıyamet ne zaman?" Hz. Peygamber (sav), "Ona ne hazırladın?" diye karşılık verdi. Adam, "Kıyamet için fazla namaz, oruç ve sadaka hazırlayamadım, ancak Allah ve Resulünü seviyorum." dedi. Resûlullah (sav) de ona, "Sevdiklerinle beraber olacaksın." buyurdu."
Sayfa 115Kitabı okudu
1,178 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.