Mahfi Eğilmez bu kitabında; Hazine kavramını ve Hazine'nin görevlerini, geçmişten günümüze Türk Hazinesinin tarihsel gelişimini ve Hazine yönetimini (kamu payları yönetimi, borç yönetimi,bütçe finansmanı,Mali Piyasa-Hazine ilişkisi vb.) detaylı şekilde anlatmıştır. Maliye, Kamu Maliyesi, Mali Hukuk, İktisat ve benzeri bölümlerde okuyan öğrenciler için yararlı bir kitaptır. Öte yandan bu bölümlerde okumayıp, bu alana ilgi duyan kişiler için de anlaşılır ve sade bir dil kullanılmıştır.
Millileştirmelerden arzu edilen sonucun elde edilebilmesi yani kalkınmamızda kullanılabilmeleri için; özel mülkiyetin devamı, ancak milli müteşebbislerce veya yerli-yabancı ortaklıklarla bu şirketlerin devir alınması ve milli sermaye stoğumuz olarak muhafazası şeklinde; iktisadi örgütlenmemizin, gümrükler ile korunan bir piyasa ekonomisi olarak
Osmanlı Maliyesi'nin temel vergisi olan Aşar; Cumhuriyet'in ilk iki yılında da, önemini korumuştur: Oranı % 12,5 idi. Aşar'ın 1924 yılı Bütçesi içinde yaklaşık %22'lik bir gelir payına sahip olduğunu bilmekteyiz. Oysa bu dönemde Cumhuriyet, Düyun-u Umumiye'nin servis yükü ile isyanların yol açtığı ağır savunma
Piyasa başarısızlığı ve konjonktürel piyasa başarısızlığı deyimlerine kısaca değinelim. Piyasa başarısızlığı, Kamu Maliyesi'nin varlığının gerekçesi olup; piyasa mekanizmasının kaynakları Pareto-Optimal/etkin tahsis edemeyeceği tezine dayanır. Yani piyasa mekanizması, devlet olmaz ise; kaynakları israf eder ve 'İkinci en iyi' durumuna yol açar. Konjonktürel piyasa başarısızlığı ise; işsizlik/depresyon veya enflasyon demektir. Keynes'in Maliye Politikası veya Fonksiyonel Maliye anlayışı ise""; enflasyon veya depresyon boşluklarının devletin müdahalesi ile doldurulmasına yani konjonktürel piyasa başarısızlığının tedavisine ilişkindir.
Mustafa Kemal'e göre; "Milli Mücadelenin amacı, tam bağımsızlıktı. Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlıkla gerçekleşebilirdi. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun kaldığı sürece, kamu hizmetlerinin gereken biçimde düzenlenmesi beklenemezdi. Devlet organlarına canlılık veren, mali güç idi. Mali bağımsızlığın ilk koşulu, denk ve memleket yapısına uygun bir bütçe idi. Yönetim işleri için maliyenin yalnız kendi kaynakları kullanılacaktı. Kamu hizmetlerinde son derece tutumlu davranılacaktı."
Sayfa 43 - Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Şayet Kraliyet Hindistan'da ipleri eline aldığında dış dengeler daha müsait olsaydı, Kraliçe idaresini sağlamlaştırmak için daha esaslı adımlar atabilirdi. 1858 tarihli meşhur beyannamesinde şu ifadelere yer vermişti: "Irkı ve inancı fark etmeksizin tebaamızdan herkes özgürce ve tarafsız bir şekilde hizmetimize kabul edilecektir. Hizmete
Obez Devlet, her geçen gün daha fazla kaynak tüketen ama bu kaynakları toplum yararına dönüştüremeyen, göbeği büyüyen, kasları değil yağları artan devlettir. Hantaldır, verimsizdir, israfın kaynağıdır. Çok daha fazla tüketirken daha az ürün ortaya çıkarmaktadır.
Obez Devlet'in kamu maliyesi kapsamındaki sonucu; vergiler artarken sunulan hizmetlerin aynı oran ve kalitede artmaması veya kalitesinin düşmesidir. Vatandaş devlete yaptığı katkının karşılığını alamamaktadır.
DIŞ BORÇ BELASI
Yıl: 1828–1829
Osmanlı tahtında Sultan 2. Mahmut oturuyor.
Osmanlı-Rus savaşı sürüyor.
Osmanlı ordusunun Tuna garnizonlarında ekmek yok! Çünkü ekmeği yapacak un yok, buğday yok!
Osmanlı, ünlü Yahudi banker Rothschild’e başvurur.
Rothschild, gerekli buğdayı satın alıp Osmanlı’ya verir.
Osmanlı devleti, aldığı buğdayın ancak yarı