Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Prensesin aşkı koca bir şehrin katiliydi, prenses ise yalanların esiri... Meydanlar kan gölü, kalpler kordan siyahtı… Güneşli günler Turuva’da batarken Paris, Sparta’da doğmayacaktı.”
Sayfa 404 - LİNZA YAYINLARIKitabı okudu
429 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kan Gölü
Kitabın kurgusu öyle ince ince işlenmiş ki son ana kadar acaba nasıl bitecek, olayların sebebi ne olabilir diye binlerce soru geliyor akla. Gerçekten okurken çok yoran bir kitap oldu benim için. Bu kadar belirsizliğin olduğu bir kitabı ilk defa okuduğum için olabilir. Açıklanması gereken bir sürü olay vardı ama son bölüme kadar hiçbirinin asıl sebebini öğrenemiyorduk. Sabırlı biriyseniz mutlaka okumanızı öneririm. Ne kadar cinayet olsa da keyifli bir kitaptı.
Kan Gölü
Kan Gölü
Tess Gerritsen
Tess Gerritsen
Kan Gölü
Kan GölüTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20114,895 okunma
Reklam
Kendi tarihine, atalarına düşman bir millet olabilir mi? Dünyada diğer ülkelere bakalım, onlar da nasıl? Eskiden Osmanlı toprağı olup bugün kan gölü olmaktan kurtulmayan birçok yer var. Balkanlarda Kosova, Bosna, Orta Doğu'da Filistin, Lübnan gibi.
Bizim geleceğimiz geçmişimizdedir, istikbale de öyle bakmaktayız bunun için... İnsan, her aklından geçeni yapabilmek hürriyetine sahip değildir yeryüzünde... Şayet hürriyetin anlamı o olursa, çok yanlış olur. Yeryüzü bir kan gölü, bir kargaşa çıkmazı haline gelir. Bunları konuşmak, doğruyu yanlıştan ayırmak zaman ister...
136 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gerçek hayatta da periler ülkesinden nefret edenlerin bayılacağı bir kitap. Kan, dehşet ve delilik hiç bu kadar sevimli olmamıştı benim için. Sayfaların hepsi başlı başına sanat eseri gibi. Periler ülkesinde olup aynı zamanda da kan gölü içinde hissettiriyor. Zaten Skottie Young gibi birinden de başka bir şey beklenemezdi. Şu ana kadar okuduğum en iyi çizgi romanlardan biriydi diyebilirim.
Periler Ülkesi'nden Nefret Ediyorum
Periler Ülkesi'nden Nefret EdiyorumSkottie Young · Marmara Çizgi · 2017149 okunma
494 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İki Şehrin Hikayesi
"Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi... " diye başlayan İki şehrin hikayesi, Dickens'ın İngiltere'ye 'kendine gel' demek için yazdığı bir kitaptır aslında... Fransız devrimi sırasında geçen romanda iki şehir - Fransa'nın göz bebeği Paris ve İngiltere'nin kalbi Londra - ve bu şehirler arasında kalmış, hayatları birbirine, ihanet, acı, dostluk, düşmanlık, iyilik ve kötülükle bağlanmış bir grup insanın hikayesini anlatıyor. Çok zor şartlar altında aç, sefil bir şekilde yaşamaya çalışan Fransız halkının ayaklanması ve yaşanan kan gölü... Haksızlığa uğramış, ölümden dönen bir adam, adamın kızı ve bu ikisinin yıllar boyunca dost olacağı Mr. Lorry ile başlıyor hikaye ve baştan sona harika olay örgüsü, benzetmeleri, ironileri, kinayeleri ile roman ruhumuza işliyor...
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202359bin okunma
Reklam
Yakında benim kıyametim başlacak ve etraf kan gölü olacak.
TUZ KADAR..
Tuz kadariz.Birbirimizin yarasına merhem olmak yerine,birbirimizin yarasını desip üzerine tuz biber ekenleriz.Yarali kuşa kurşun atanlariz yani.. Tam da Birhan Keskin'in dediği gibi: "Hayata degdigim yer bir tuz zerresi, Kirpiklerimde kırılan ses tuzun sesi, Tuz bastım kalbime sakladım seni, Yürüdügüm ömrüm değil Keskin bir tuz hikayesi" Tuz kadar ömrümüz..tuz kadar aşkımız..Baldan şekerden değil,tuzdan yanayız,bile isteye.. Aldığımız tat tuzdan ötürü..içimizde dolaşan kan tuzdan ötürü..gozyasimizin izi tuzdan ötürü.. genetiğiyle oynayıp,hormonu ilacı basıp,mevsimi unutturup meyve ve sebze de hiç birseyde Tad tuz bırakmayanlarız..Lut Gölü'ne dönüşür kalplerimiz.Onca tuzumuzla barinmaz artık hiçbir canlı içimizde.Kendi acı tuzumuzla kalırız.Daha da acilasiriz..Acı en çok tuz tadindadir.. Ömür tuz tadindadir..Kirpiginde tuz olan,artık olmayan aşkındır..Kimseye uçsuz bucaksız bir tuz beyazlığı değilsindir artık..Bir cam düşürülunce tuzla buz olur ya..Sen de dagilirsin artık zamana ve mekana binbir parça...
"Çünkü düzeleceğine dair hâlâ ümidim var. Kış geçecek, bahar gelecek ve ikimiz tekrar mutlu olacağız. Aslında bu bir hayal ya, neyse; bizi ayakta tutanlar hayaller değil midir zaten?"
Sayfa 235
Günaydın
MART İÇİN HOYRAT / ONAT KUTLAR Sabah erken kalktım dereler buz Tanrı bilir ne zaman döner avcılar Kör Süleyman gece gündüz sayıklar Çadırı yıkılsın da bozulsun bağı Kan izlerini sildi götürdü acı kırağı Dolandım durdum uzun yollarda yalınız
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.